Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı borçluya ait hesap üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK’nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğindedir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2922 E. , 2020/6564 K.


ÖZET:Hukuki Nitelendirme-Rehin Hakkı-İstihkak İddiası-Maddi Olaylar-Bankadaki Altın Hesabı-Menkul Hükmünde

  • Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı borçluya ait hesap üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK’nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nin 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir.
  • Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33).
  • Borçlunun üçüncü kişi Bankadaki altın hesabında bulunan alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir.


“İçtihat Metni”
DAVA TÜRÜ : İstihkak
MAHKEMESİ : … 2. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda … 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 03.01.2018 tarihli ve 2016/724 Esas, 2018/19 Karar sayılı kararıyla kısmen kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı alacaklı vekili ve davalı üçüncü kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı alacaklı vekili ve davalı üçüncü kişi vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı alacaklı vekili; borçlunun tedbir konan hesabında bulunan altınların para karşılığı olarak icra dosyasına gönderilmesinin Bankadan istendiğini, Bankanın itirazda bulunarak hesaptaki para üzerinde rehin hakkı olduğunu ileri sürdüğünü, hesaptaki parayı tedbire rağmen borçluya ödeyen Bankanın rehin hakkı ileri süremeyeceğini belirterek, Banka tarafından paranın ödendiği tarihteki altın değeri esas alınarak borç miktarının icra dosyasına gönderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili; borçlu hesabına ihtiyati tedbir konulması için Mahkeme yazısını aldıkları tarihte sistem üzerinden tedbir konulmadan borçlu tarafından hesaptaki paranın çekildiğini, Banka tarafından çekilen miktarın hesaba konulduğunu ancak üzerinde Bankanın öncelikli rehin hakkı bulunduğunu ve Banka alacağının davacının alacağından daha önce doğduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, … 2. İcra Müdürlüğünün 2015/994 Esas sayılı dosyası yönünden, davalı Bankanın hesap üzerinde rehin hakkını ileri sürmeksizin borçlunun hesabı üzerine … 2. Aile Mahkemesinin tedbir kararının uygulandığı, bu nedenle Bankanın rehin alacağı iddiasında bulunmasının haksız olduğu, … 1. İcra Müdürlüğünün 2016/4226 Esas sayılı dosyasında ve … 8. İcra Müdürlüğünün 2016/3849 Esas sayılı dosyalarında ise Bankaya haciz yazısı yazıldığı tarihte borçlu hesabı üzerindeki tedbir kalkmış olduğundan Bankanın itirazının hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı alacaklı ve davalı üçüncü kişi vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.

… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince; Bankanın alacağının … 2. İcra Müdürlüğünün 2015/994 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararından sonra doğduğunun kabulü ile Bankanın itirazında haksız olduğu, … 1. İcra Müdürlüğünün 2016/4226 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir karar tarihinin bankanın borçlu hesabı üzerindeki rehin hakkı doğduktan sonraki tarihli olduğu, bu itibarla davalı Bankanın itirazında haklı olduğu gerekçesiyle tarafların taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; karar davacı alacaklı ve davalı üçüncü kişi vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33).
Borçlunun üçüncü kişi Bankadaki altın hesabında bulunan alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce Bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK’nin 89. maddesine uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK’nin 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar.
İİK’nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait hesap üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK’nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK’nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK’nin 28.03.2012 tarihli ve 2011/12-849-242 sayılı kararı).
Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı borçluya ait hesap üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK’nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nin 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir.
Somut olayda, … 2. İcra Müdürlüğünün 2015/994 Esas sayılı dosyasında 03.03.2015 tarihinde davalı Bankaya birinci haciz ihbarnamesi gönderilmiştir. … 1. İcra Müdürlüğünün 2016/4226 ve … 8. İcra Müdürlüğünün 2016/3849 Esas sayılı dosyalarında davalı Bankaya 27.7.2016 tarihinde haciz yazısı yazılmış, davalı Banka süresinde itiraz etmiştir. 22.09.2016 tarihinde ise her iki dosyadan davalı Bankaya İİK’nin 89/1. maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesi gönderildikten sonra Bankanın itirazen verdiği cevap üzerine 02.11.2016 tarihinde dava açılmıştır. Buna göre, İcra Müdürlüğünce, Bankaya 89/1 haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi üzerine, borçlunun Banka nezdindeki mevduatları üzerinde rehin hakkı bulunduğuna dair beyanı haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olup, bu itirazın İİK’nin 89. maddesinde düzenlendiği şekilde çözümlenmesi gerekir. Mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle istihkak davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 22.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Editör http://sanalhukuk.org

Güncel ve Güvenilir Hukuki Bilgi

Daha Fazla

+ There are no comments

Add yours