İşçi ihtarnamesinde bildirdiği fesih sebebiyle bağlıdır.

Davacı ihtarnamesinde bildirdiği fesih sebebiyle bağlıdır. İhtarnamesinde primlerinin ödenmediği gerekçesiyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini bildirmiş olup başka bir haklı fesih sebebi bildirmemiştir. Bu nedenle mahkemece, davacının ihtarnamesinde fazla mesailerinin ödenmemesini haklı fesih nedeni yapmadığı halde fazla mesai alacağı ödenmeyen işçinin iş akdinin haklı nedenle feshetme hakkı olduğu gerekçesiyle kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesi hatalıdır

“Ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili ücreti, ikramiye gibi tüm alacaklar” ücret”içinde değerlendirilir; fazla çalışma ücreti ödenmeyen işçi iş sözleşmesini haklı sebeple feshedebilir.

4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendine göre, işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmemesi veya ödenmemesi haklı bir fesih sebebidir.

Ecrimisil davası taşınmazın aynı ile ilgili dava olmadığı için kesin yetki kuralı değil HMK’de ki genel yetki kuralı uygulama alanı bulur ve genel yetkili mahkeme olan davalının ikamatgahı mahkemesi de yetkilidir.

ÖZET : HMK’nin 16 maddesi uyarınca; haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Ayrıca ecrimisil davası taşınmazın aynı ile ilgili dava olmadığı için HMK’nin 12. maddesi uygulanmaz. Kesin yetki [Daha Fazla…]

Tasarrufun iptali davasını, elinde geçici veya kat’i aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir.

Dava, İİK’ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat’i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olmakla birlikte aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasında ve hatta hükmün Yargıtay’ca onanmasından (veya [Daha Fazla…]

Mirasbırakan vasiyetname konusu mal üzerinde sonradan bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunması halinde vasiyetname ortadan kalkar.

Vasiyetçi, her ne kadar vasiyetname ile bağdaşmayan sağlararası bir tasarruf ile vasiyetten dönebilirse de, o tasarrufun hukuki sonuç doğurabilmesi, diğer bir ifade ile vasiyetnameyi ortadan kaldırabilmesi için sonradan yaptığı hukuki tasarrufun geçerli olması gerekir.

İşçiye haksız yere olumsuz sicil notu verilmesi manevi tazminat gerektirir.

Davacı sicil notunun iptali istemine ilişkin yargılamanın sona ermesinden sonra eldeki dava ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için mevzuata aykırı olan eylem ve işlemi sonucunda şeref ve haysiyetin rencide edilmesi, kişilik haklarına bir saldırının bulunması gibi manevi varlıkta ağır bir sarsılma ve dengesizlik oluşması gerekir. Davacıya verilen olumsuz sicil notunun daha sonra iptal edilmiş olmasına rağmen, davacının banka içindeki pozisyonu, daha önceki sicil notları, bankada çalışma süresi gibi etkenler göz önüne alındığında arada geçen sürede davacının iş ve sosyal çevresine karşı zor durumda kaldığı, mesleki … ve itibarının zedelendiği, mağduriyet yaşadığı, manen zarar gördüğü anlaşılmakla makul bir oranda davacının manevi tazminat talebinin kabulü gerekir

Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır.

Ne var ki; ıslahla kastedilen dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesidir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. (HGK’nin 26.09.2011 tarihli ve 2011/1-364 Esas, 2011/453 Karar sayılı ilamı).