Etrafı duvar ile çevrili bahçe içindeki Konut eklentisine girilmekle dahi konut dokunulmazlığının ihlâli suçu oluşur.

12 min read

Konut dokunulmazlığının ihlâli suçu TCK’nun “Kişilere Karşı Suçlar” kısmının “Hürriyete Karşı Suçlar” bölümündeki 116. maddesinde;
“1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
3) Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.
4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” şeklinde düzenlenmiştir
Depo amacıyla kullanılan ve katılanın ikamet ettiği ev ile aynı bahçe içerisinde bulunan, başkalarının buraya girmesine engel olacak şekilde giriş ve çıkışı demir kapı ile sağlanan, etrafı dış bir engel olan duvarla çevrili suça konu yerin “konut eklentisi” vasfında olduğunun ve etrafı duvar ile çevrili söz konusu bahçe içine girilmekle dahi konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun oluşacağının kabulü gerekmektedir.

HAGB verilmesi halinde dava zamanaşımı durur.

hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayıp, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde yeni suç işlendiği veya denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine aykırı davranıldığı tarihte yeniden işlemeye başlayacaktır.

Sahte banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlama

Katılan adına kredi kartı sözleşmesi imzalayıp bankadan temin ettiği kredi kartıyla sanık … aracılığıyla sanık …’nin çalıştığı kuyumcuda harcama yapmak suretiyle yarar sağladığı iddia ve kabul olunan olayda;sanıklar …, …, … ve …’nin eylemlerinin TCK.nın 245/2 ve 245/3. maddesindeki iki ayrı suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması;

Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama’ suçu

Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama’ suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK)’nun 245/1. Maddesinde düzenlenmiştir. Suçu işleyen kişi, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Nitelikli Hali:Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte [Daha Fazla…]

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması

Sanık tarafından mağdur … adına düzenlettirilmiş kredi kartı sözleşmesinin imzalanmasından sonra kredi kartı düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak,kartın üretilmemesi halinde eylemin 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 37/2. maddesinde düzenlenen suçu,sahte kart üretilmiş ise eylemin TCK.nın 245/2. madde ve fıkrasında düzenlenen suçu oluşturacağı.

Masumiyet Karinesi Nedir?

Masumiyet karinesi, suçsuzluk ilkesi ( presumption of innocence); suç kesinleşmediği sürece kimsenin suçlu olarak değerlendirilemeyeceğini ifade eder.Bu anlamda masumiyet karinesi ihlali adil yargılanma ilkesine aykırilık teşkil etmektedir. Masumiyet karinesi, Anayasa’nın 38. maddesinde, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.” şeklinde düzenlenmiştir. AİHS’nin 6/2 maddesinde herkesin yürürlükteki yasalara göre [Daha Fazla…]