Tenkis Davası ve Şartları Nelerdir?

TMK’nın 560 ve devamı maddelerinde düzenleme alanı bulan tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları aşarak ölüme bağlı veya sağlar arası yaptığı karşılıksız kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili ve yenilik doğurucu (inşai) davalardandır.

Tenkis Davasının Konusu Nedir?

TMK’nın 560. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler” hükmü uyarınca tenkis davasının konusunu; mirasbırakanın saklı paylı mirasçıların paylarını ihlal eden ölüme bağlı ya da sağlararası kazandırmaları oluşturur.

Tenkis davalarının çözümünde en önemli delilerden biri keşif olup terekenin aktif ve pasifiyle birlikte saptanıp, değerlerinin belirlenmesi için kural olarak keşif yapılması gerekmektedir.

53 min read

Hukuk Genel Kurulu çoğunluğu tarafından, hâkimin hem yargılamayı sevk ve idare yetkisi hem de davayı aydınlatma ödevi kapsamında eldeki davayı amacına uygun şekilde yürüterek, keşif delilinden açıkça bir vazgeçme bulunmadığından kazandırma dışı terekenin tespiti bakımından yukarıda açıklandığı şekilde usulüne uygun olarak keşif ara kararı kurulup, gerekli giderleri yatırmak üzere davacı tarafa sonuçları hatırlatılarak kesin süre verilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

TAŞINMAZI SATMA İHTİYACI OLMAYAN MİRASBIRAKANIN MALVARLIĞININ ÖNEMLİ BÖLÜMÜNÜ OĞLUNA SATMASINDA HAKLI VE MAKUL BİR NEDENİNİN BULUNMAMASI, TAŞINMAZIN DEVRİNİN İPTALİ NEDENİDİR.

5 min read

Somut olaya gelince; tarafların murisin çocukları oldukları, mirasbırakanın ölümünden önce davalı ile birlikte oturduğu, davalının alım gücünün bulunmadığı, mirasbırakanın, çekişmeli taşınmazı satma ihtiyacı içerisinde olmadığı, malvarlığının önemli bölümünü teşkil eden kısmını davalı oğluna satmasında haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı, bunun yanında satış işleminde öngörülen satış bedellerinin gerçek değerinin çok altında bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Kaldı ki, parseller üzerinde bulunan şerhlere konu Tarım Kredi Kooperatif borçları alelade borçlardan olup davalı tarafından ödendiği bildirilen borçlar taşınmazların değerinden çok düşüktür. Belirlenen bu olgular yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın çekişmeli taşınmazları temlikteki gerçek amacının davacı kızlarını miras haklarından mahrum bırakarak taşınmazlarını tek erkek evladı olan davalıya intikal ettirmek olduğu sonucuna varılmaktadır.