Otoyol Geçiş Ücreti-Arabuluculuk-Dava Şartı-Tüketici Mahkemesi
Otoyol Geçiş Ücreti-Arabuluculuk-Dava Şartı-Tüketici Mahkemesi
Otoyol Geçiş Ücreti-Arabuluculuk-Dava Şartı-Tüketici Mahkemesi
Tüketici, cayma hakkı süresi içinde malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalardan sorumlu Devamını Oku
Vekalet akdi 28.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasa kapsamına alınmış olup, 28/5/2014 tarihinden sonra açılan davalarda, Tüketici Mahkemesi görevlidir. Nitekim bu husus 6502 sayılı yasanın geçici 1. maddesiyle çözüme bağlanmış durumdadır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Tüketici hukukunda ayıba ilişkin düzenleme, uyuşmazlıkta uygulanması gereken 4077 sayılı TKHK’nın 4. maddesinde yer almaktadır.
Anılan maddenin 1. fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.” denilmektedir.
Araç alım-satımının mesleki faailiyet kapsamında yapılmadığı açık olup, davalı 6502 sayılı yasada tanımlanan satıcı sıfatını taşımamaktadır. Satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin satıcı vasfını taşıması gerekir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6/A maddesi uyarınca taksitli satış halinde sözleşmeden ayrı olarak kıymetli evrak niteliğinde senet düzenlenecekse, bu senedin her bir taksit için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenleneceği, aksi takdirde kambiyo senedinin geçersiz olacağı…
Kargo alacaklısı kargosunda bir kırık veya hasar olduğu takdirde haklarını kullanabilmek için kargoyu aldığı anda ihtirazi kayıt koyması ve yasal süresi içinde bildirimde bulunması gerekir.
Araçta üretimden kaynaklı gizli ayıp nedeniyle değer kaybı halinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin davalı için orantısız güçlükleri beraberinde getireceği, araçta bulunan ayıbın aracın kullanılmasına engel bir durumu bulunmaması ve aracın halihazırda davacının kullanımında olması nedeniyle satılanın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, hak ve menfaat dengesine göre taraflar yönünden hakkaniyete uygun olmadığı….
Tüketici Mahkemesi Cevap Dilekçesi Örneği-Vekalet Ücreti Alacağı
Aracın piyasa değerinden düşük satın alınması davacının ayıbı bildiğine karine teşkil etmez. Ayıp davacıdan gizlenmiştir. Ayıbın gizlenmediğinin ispat yükü davalıdadır.
Alışveriş merkezi otoparkında çizilen araç nedeniyle açılacak olan tazminat davasında Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Satılan maldaki ayıp açık ayıp niteliğinde ise 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca
malın teslim tarihinden itibaren otuz gün içinde; gizli ayıp niteliğinde ise dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede) ihbar edilmesi; ayıbın açık mı yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise ortalama bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerekmektedir.
6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir.
Bu seçimlik haklarda tüketici;
bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme,
malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya
ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir.
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
Yargıtay, ayıp ve kusurlu satılan mal nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde “nispi metod” olarak adlandırılan hesaplama yöntemini benimsemektedir.
6502 sayılı kanunun 47. maddesinin
4. fıkrasında mal ve hizmetin sunulduğunun satıcı ve sağlayıcı tarafından ispat edilmesi gerektiği,
6. fıkrasında ise satıcı ve sağlayıcının yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde tüketicinin cayma hakkını kullanmakta 14 günlük süreye bağlı olmadığı açıkça belirtilmiş olup mahkemece bu hususlar değerlendirilmeden 14 günlük süre içerisinde cayma hakkı kullanılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.