Sözleşmenin hukukî imkânsızlık nedeniyle geçersizliğinde; tarafların ortaya çıkan zarardan, sözleşme öncesi (sözleşme görüşmelerinden doğan -culpa in contrahendo) kapsamında sorumluluğu…

6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı TTK) 20. maddesi uyarınca her tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü altındadır. Bu çerçevede taraflardan her ikisinin de taşınacağı kararlaştırılan emtianın karayoluyla taşınmasının hukuken imkân dâhilinde olup olmadığı hususlarında 6762 sayılı TTK’nın 20. maddesinde (6102 sayılı TTK m.18) düzenlenen basiretli iş adamı gibi hareket yükümlülüğü çerçevesinde bilgi sahibi olmaları gerektiğinin kabulü zorunludur.

Borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı sözleşmenin ifasını isteyebileceği gibi geriye yönelik feshini de isteyebilir. Bu hâlde alacaklı, borçlunun kusurlu olması hâlinde menfi zararını isteyebilir ancak müsbet zararıni isteyemez.

Borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı-yüklenici yukarıda değinildiği gibi sözleşmenin ifa edilmesi isteği yani aynen ifayı beklemek yerine sözleşmenin geriye yönelik feshi hakkını da kullanabilir. Bu hâlde alacaklı, borçlunun kusurlu olması hâlinde menfi zararını da isteyebilecek ancak müsbet zarar dolayısıyla kâr mahrumiyeti talebinde bulunamayacaktır.