Muhatabın adreste bulunmaması halinde bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespiti gerçek kişiler yönünden zorunludur.
Hükmi şahıslar için böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz.

Muhatabın adreste bulunmaması halinde bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespiti gerçek kişiler yönünden zorunludur.
Hükmi şahıslar için böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz.

Usulsüz Tebligat Yargıtay Kararları

“….katılan …’in en son bildirdiği adres ile MERNİS adresinin aynı olması nedeniyle, MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt istemindeki adrese Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre katılanın yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğe çıkarılması gerekirken doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğe çıkarıldığı, muhtarın imzasına tebliğ işleminin yapıldığı ve bu nedenle de tebligatın usulsüz olduğu…”

Usulsüz Tebligat Nedir?

Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu’nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği’nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.

Tebligat Kanunu’nun 21/1. Maddesine Göre Yapılan Tebligatta, Bilgisine Başvurulan ve Haber Verilen Komşunun İsmi Yazılmadan Yapılan Tebligat Geçersizdir.

Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 19/09/2018 tarihli ve 2016/12791 esas, 2018/8413 karar sayılı ve 3. Hukuk Dairesinin 11/02/2019 tarihli ve 2017/5224 esas, 2019/901 karar sayılı ilâmlarında belirtildiği üzere, beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği fakat bulamadığı hususunun belgelenmediği, yapılan işlemin tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kaldığı ve tebligattan haberdar edilen kişi sadece imzadan imtina etme hakkına sahip olup, isim vermekten imtina edemeyeceğinden bu haliyle sanığa yapılan tebligatın usulü ile yapılmadığı ve geçersiz olduğunun anlaşıldığı ,

İmzadan imtina edilebileceği hâlde isimden imtina edilemeyecek olup, hangi komşunun haberdar edildiği belirtilmeden yapılan
tebligatların usulüne uygun yapıldığının kabulü
mümkün değildir

Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ İmkânsızlığı ve Tebellüğden İmtina” başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrası;
“Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama hâlinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir.

Avukat ve stajyer avukat vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur.

Avukatlık Kanunun 46.maddesinde; avukatın, işlerini kendi sorumluluğu altındaki stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle de takip ettirebileceği; avukat veya stajyerin, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebileceği, bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesinin zorunlu olduğu, vekâletname ibraz etmeyen avukata ise dosyadaki kağıt veya belgelerin örneği veya fotokopisinin verilmeyeceği, şeklinde düzenlenmiştir.

Askeri şahıslara tebligat: Astsubaylar hariç olmak üzere erata yapılacak tebliğler, kıta kumandanı ve müessese amiri gibi en yakın üste yapılmalıdır.

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Askeri şahıslara tebligat” başlıklı 14. maddesinde yer alan “Astsubaylar hariç olmak üzere erata yapılacak tebliğler, kıta kumandanı ve müessese amiri gibi en yakın üste yapılır.” şeklindeki düzenleme uyarınca tebliğ işlemlerinin yapılması gerektiği…

Tebligat Kanunun 21. maddesine göre tebligatta muhatabın adreste bulunmama sebebinin gösterilmemesi ve en yakın komşusuna haber verildiğine dair bilgiye yer verilmemesi nedeniyle yapılan tebliğin usulsüz olduğu…

Tebligat Kanunun 21. maddesi ile Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesinde belirtilen esaslara uyulmadığı, tebligatta muhatabın adreste bulunmama sebebinin gösterilmemesi ve en yakın komşusuna haber verildiğine dair bilgiye yer verilmemesi nedeniyle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu…

Muhatabın bilinen son adresi ile sisteme kayıtlı adresi aynı olsa bile; önce MERNİS ibaresi olmadan kayıt sistemindeki adrese tebliğe çıkarılmadan MERNİS şerhli olarak T. K.’nun 21/2. maddesine göre tebliğe çıkarılarak doğrudan muhtara yapılan tebliğ usulsüzdür.

Muhatabın bilinen son adresi ile sisteme kayıtlı adresinin aynı olması nedeniyle önce MERNİS ibaresi olmadan kayıt sistemindeki adrese tebliği gerekirken, MERNİS şerhli olarak Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğe çıkarılarak doğrudan muhtarın imzasına tebliğ işleminin yapıldığı ve bu nedenle de tebligatın usulsüz olduğu…

Hakkında yapılan icra takibine vekil aracılığıyla itiraz edilmiş olsa dahi, alacaklının açtığı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin vekil yerine asile tebliği gerekir.

Hakkında yapılan icra takibine vekil aracılığıyla itiraz edilmiş olsa dahi, alacaklının açtığı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin vekil yerine asile tebliği gerekir.

Ticaret şirketine ait ihbarnamelerin şirketin idarece bilinen adresinde tebliğine çalışılmaksızın şirket yetkilisinin ikametgah adresine tebliğ edilmesi usulsüzdür.

Ticaret şirketine ait ihbarnamelerin şirketin idarece bilinen adresinde tebliğine çalışılmaksızın şirket yetkilisinin ikametgah adresine tebliğ edilmesi usulsüzdür.

Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan mernis adresinde tebligatın yapılması, yapılan tebligatı usulsüz kılar.

Tebligatın adrese mernis adresi olduğu belirtilmeksizin gönderilmesi, tebligatın yapılamaması halinde Tebligat Kanununun 10/2. maddesi uyarınca sistemdeki adresin bilinen en son adres olduğu kabul edilerek buna göre (Tebligat Kanunu m.21/2) tebligatın çıkarılması

gerekir.

Vekaletnamede ismi olsa bile, dosyayı takip etmeyen vekile tebligat yapılması usule uygun değildir.

Vekaletnamede ismi olsa bile, dosyayı takip etmeyen vekile tebligat yapılması usule uygun değildir.

Sigortasız olarak çalışan işçiye yapılan tebligat geçerli midir?

➡️ Muhattabın daimî işçisi şeklinde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, muhattap adına tebligat yapılan kişinin tebligatın yapıldığı tarihte muhatabın daimî işçisi olması gerekir. Aksi hâlde yapılan tebligat usulsüz olur. İşverenin işçiyi Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirmiş olup olmaması iş ve sosyal güvenlik hukukunu ilgilendiren bir durum olup, sigortasız olarak çalışması tebligat yapılmasına engel değildir.