
Anayasa Mahkemesi, mektubun sakıncalı bulunarak alıkonulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkin(Rahmi Çağan, B. No: 2019/12210, 19/10/2022, § …) başvuruda;
Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin İHLAL EDİLDİĞİNE, karar vermiştir.
Başvurucu; mektupta anlattığı rüyasında ceza infaz kurumundan tahliye olup evine giderken bir fabrikada iş bulduğunu gördüğünü ve bunu ailesiyle paylaştığını, bu kısmın çizilerek mektubun gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İnfaz Hâkimliğine şikâyette bulunmuştur.
Mahpusların mektuplarının denetlenmesi ve alıkonulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalelerin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu ve ölçülülüğünün denetiminde gözetilmesi gereken genel ilkelere Anayasa Mahkemesince birçok kararda ayrıntılı olarak yer verilmiştir (Ahmet Temiz, B. No: 2013/1822, 20/5/2015,§§ 37-68; Muhittin Pirinççioğlu (3), B. No: 2017/34566, 10/3/2020, §§ 44-57; Cihat Ayik ve Hacı Ali Baştürk, B. No: 2017/31506, 10/3/2020, §§ 44-57). Bu bağlamda kamu makamları ile derece mahkemelerinin haberleşme hürriyetine yönelik müdahalenin zorunlu bir ihtiyaca karşılık geldiğini ve orantılı olduğunu ilgili ve yeterli gerekçelerle ortaya koyma yükümlülükleri bulunmaktadır.
Anayasa Mahkemesi tarafından, bu ilkeler ışığında başvuru değerlendirildiğinde; “başvurucunun eşine yazdığı mektubun çizilen kısmında gördüğü bir rüyadan bahsettiği, bu rüyada tahliye olup eve gelirken bir yandan da çalışmak için iş aradığını, sonra bir fabrikada iş bulduğunu ve çok sevindiğini gördüğünü belirttiği anlaşılmakla birlikte Disiplin Kurulu ve derece mahkemelerinin kararlarında mektubun bu çizilen kısmının somut bir belirleme yapılmaksızın örgütsel iletişim olabileceği gerekçesiyle sakıncalı olduğuna karar verilmiştir. Sonuç olarak Disiplin Kurulu ve derece mahkemelerinin kararlarında mektubun söz konusu kısmının çizilerek gönderilmesine dair mektupla ilişkili, somut bilgilere dayalı ve yeterli gerekçenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olmadığı” kanaatine varılmıştır.
- Açıklanan gerekçelerle;
- Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin İHLAL EDİLDİĞİNE,
- Başvurucuya net 3.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
Karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi (Rahmi Çağan, B. No: 2019/12210, 19/10/2022, § …) Kararı İçin Tıklayınız.
Karar 05 Ocak 2023 tarihli Resmi Gazete’de Yayımlanmıştır.⬇️
–– Anayasa Mahkemesinin 19/10/2022 Tarihli ve 2019/12210 Başvuru Numaralı Kararı