Gündem
Anasayfa » AYM KARARLARI » Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde müsadere kararı verilmesi mülkiyet hakkı ihlalidir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde müsadere kararı verilmesi mülkiyet hakkı ihlalidir.

Müsadere yoluyla mülkiyet hakkına müdahale edilen durumlarda HAGB kararı verilmesi halinde müsaderenin derhal infaz edilmesi ve müsadere kararının temyizinin Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına göre mümkün olmaması, malike aşırı külfet yüklediğinden mülkiyet hakkını ihlal eder.

Sulh Ceza Mahkemesi başvurucunun kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde işgal ve faydalanma suçunu işlediğini kabul etmiş, 6831 sayılı Kanun’un 93. maddesinin birinci ile ikinci fıkraları uyarınca ve 1/6 oranında takdirî indirim de uygulandıktan sonra 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Ancak Sulh Ceza Mahkemesi, koşullarının oluştuğu gerekçesiyle 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve başvurucunun beş yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar vermiştir.

Sulh Ceza Mahkemesinin ayrıca suça konu alandaki ev ve eklentilerinin 6831 sayılı Kanun’un 93. maddesinin üçüncü fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’un 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre müsadere edilmesine karar verdiği başvuruda ;

Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA ve Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE karar vermiştir.

İhlalin sonuçlarının giderimi için bu tedbirlerin uygulanması yeterli görüldüğünden başvurucunun tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği takdirde el konulan eşya yönünden nasıl bir karar verileceği ve müsadere tedbirinin nasıl uygulanacağı konusunda bir belirsizlik bulunduğu anlaşılmaktadır. Kanundan kaynaklanan bu belirsizliğin ise somut olayda olduğu gibi mülkiyet hakkının ihlaline sebebiyet veren uygulamalara yol açtığı görülmektedir. Mülkiyet hakkının ihlaline yol açan söz konusu belirsizliğin nasıl giderileceği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği takdirde el konulan eşya ile ilgili olarak 5237 sayılı Kanun’un 54. maddesinin (1) ve (4) numaralı fıkraları kapsamında olup olmadığına göre nasıl bir karar verileceği, yine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği hâllerde elkoyma tedbirinin devamı veya sona erdirilmesi ya da müsadere kararına karşı nasıl ve ne şekilde kanun yoluna başvurulacağı, müsadere tedbirinin ne zaman uygulanacağı, bir an önce uygulanmasının zorunlu olduğu durumlarda tazminat dâhil çeşitli mekanizmalar öngörülmek suretiyle mülk sahibinin haklarının nasıl korunacağı gibi hususları belirlemek ise yasama organının takdirindedir (Süleyman Başmeydan, § 73). Anayasa Mahkemesi Süleyman Başmeydan kararında bu hususları değerlendirmesi için kararın bir örneğinin Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirilmesine karar vermiştir. Dolayısıyla aynı mahiyetteki bu kararın Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmesine gerek görülmemiştir.

Kararın Tamamı için Tıklayınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir