Bilim ve fennin gerektirdiği teknik şartlara aykırı şekilde yapı kullanma izin belgesi düzenleyen belediye fen memurları, binanın deprem nedeni ile yıkılması ile ilgili taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sorumludur.

  • ÖZET;
  • 3194 sayılı İmar Kanunun 28. maddesinde yapının fenni mesuliyetini üzerine alan meslek mensuplarının, (fenni mesul mimar ve mühendisler uzmanlık alanlarına göre) yapının, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini denetlemekle görevli olduğu, ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılması halinde durumu ruhsatı veren Belediyeye bildirmekle mükellef olduğunun düzenlendiği, bu konuda taahhütname vermiş olan sanık …’nin fenni mesul olmaktan kaynaklanan denetim görevini yerine getirmediği, 1. derece deprem bölgesinde yer alan… Apartmanının teknik uygulama sorumlusu olduğu halde binanın yapımı aşamasında fiilen denetim yapmaması, fiilen denetim yapmadığı söz konusu binada yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C 16’yı sağlamayan beton kullanılması, beton içerisinde standart dışı büyüklükte agregaların mevcut olması, binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olması, sürekli temellerin zemin emniyet gerilmesi açısından %76’sının yetersiz olması hep birlikte dikkate alındığında inşaatın tekniğine uygun imal edilmesinde sorumluluk üstlendiği, dolayısıyla binanın yıkılmasına neden olan imalat hatalarından sorumlu olduğu sonucuna varıldığı, sanık …’ın 20/01/2014 tarihli ifadesinde inşaat başlamadan önce projeyi sanık …’tan aldığını, ancak …’ı hiç inşaata çağırmadığını, sanık …’ın da inşaat alanına hiç gelmediğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın suçtan kurtulmaya yönelik şekilde binanın tamamlanmasından sonra ruhsat alabilme amacıyla sözkonusu belgeleri imzaladığı şeklindeki savunmasına itibar edilmeyerek, yıkılan binanın proje aşamasında, yapım aşamasında ve … bitimi aşamasında, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği anlaşılan, öngörülebilen netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan sanık … hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle sanık …’nin beraatine karar verilmesi,
  • Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir. Belediyeler, valilikler veya yeminli serbest mimarlık veya mühendislik büroları, mal sahiplerinin müracaatlarını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır…” hükümlerine aykırı davrandıkları; binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında ve etriye aralığı açısından yetersizlikler olduğu, beton içerisinde standart dışı agregaların mevcut olduğu, kolon boyutları, donatı çap ve adetlerinde farklılıklar göründüğü, malzeme kalitesinde, binanın proje ve yapım aşamasında yetersizlikler olması ve statik hesap raporu olmadan binaya ruhsat verilmesi, mimari ve statik projede belirtilen en üst normal kat yüksekliğinin yapı ruhsatında belirtilen yükseklik ile uyumlu olmadığı, yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi, projeler ve raporlardan binanın kat sayıları arasında farkılıklar olduğu halde, yapı kullanma izin belgesi verilen binanın inşa edilmesi sonucu, meydana gelen deprem nedeni ile yıkılmasında, sanıklar …, …, … ve …’ın objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü öngörebilecek ve yerine getirebilecek durumda olmalarına rağmen, İmar Kanununa, 1997-Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve dönem itibariyle bilim ve fennin gerektirdiği teknik şartlara aykırı davrandıkları, üzerilerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, mevcut sonucun gerçekleşmesinde etkili oldukları, bu nedenle meydana gelen ölümler ve yaralanmalar bakımından sanıkların eyleminin bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, görevi kötüye kullanma suçu bakımından değerlendirme yapılarak, suçun zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile sanıklar …, …, … ve … hakkında düşme kararları verilmesi, Kanuna aykırı olup…

Yargıtay 12. Ceza Dairesi         

2020/9591 E.  ,  2022/6292 K.

“İçtihat Metni”

Mahkemesi:Ağır Ceza Mahkemesi


Taksirle öldürme suçundan sanık …’nin beraatine, sanık …’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler ile görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar …, …, … ve … hakkında verilen düşme hükümleri, sanık … müdafii, katılanlar … ve … vekili, katılanlar …, . ve . vekili, katılanlar …, …, … ve … ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:23.10.2011 tarihinde yerel saatle 13:41 sıralarında, merkez üssü … ili, … ilçesinde meydana gelen ve . üssü .Köyü civarı, değeri değişik kuruluşlara göre 7,1 ile 7,3 arasında değişen, odak derinliği 19,02 km olan depremin meydana gelmesi üzerine . Mahallesi . Caddesinde bulunan .nin de içinde bulunduğu . Apartmanı’nın yıkılması ve çökmesi sonucu yirmi altı kişinin öldüğü, yapılan ölü muayene işlemleri sonucu ölenlerin göçüğe (depreme) bağlı olarak hayatlarını kaybettiklerinin tespit edildiği, şikayeti devam etmekte olan katılanlar … ve .’in ise duyularından veya organlarından birinde işlev kaybı oluşacak şekilde yaralandıkları olayda;Dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporlarına göre; … İli … İlçe, … yolu Mahallesi, 81 ada ve 42 parselde bulunan… Apartmanının (.Cafe) yapım yılı tam olarak bilinmemekte olup, binanın temellerinin 2000 yılında atılmış olduğu ve 2003 yılında da faaliyete geçmiş olduğu, 28.04.2000 tarihinde … Mühendislik tarafından hazırlanan inşaat alanı jeoteknik etüt raporu, 22.12.2000 tarih ve 2000/55 numaralı yapı ruhsatı, 24.02.2004 tarihli ilave kat ruhsat vc yapı kullanma izin belgesi dilekçesi, 22.03.2004 tarih ve 2004/10 numaralı yapı kullanma izin belgesi, gerekli muvafakat yazıları ve noter evraklarından binanın 1997 yılından sonra yapıldığı, …Apartmanının (… Cafe) yapım yılına göre, 1997-Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik kapsamına girdiği, 23.11.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre binanın taşıyıcı sistemi betonarme olup, zemin ve 3 normal olmak üzere toplam 4 kattan oluştuğu, üst katta ayrıca teras bulunduğu, 22.12.2000 tarihli yapı ruhsatına göre bina, …, dükkan olarak kullanılan zemin ve konut olarak kullanılan 4 normal olmak üzere toplam 6 kattan oluştuğu, 22.03.2004 tarihli yapı kullanma izin belgesine göre ise bina, …, dükkan olarak kullanılan zemin ve konut olarak kullanılan 5 normal olmak üzere toplam 7 kattan oluştuğu, dosya kapsamında apartman binasına ait mimari, statik ve elektrik tesisat projeleri bulunduğu, ancak analizler sırasında dikkale alınması gereken ve binanın proje verileri olarak tanımlanan malzeme özellikleri (beton ve donatı sınıfı) ve zemin özelliklerinin (zemin emniyet gerilmesi, zemin yatak katsayısı, zemin sınıfı karakteristik periyotları ile zemin birim hacim ağırlığı) projeden elde edilemediği, mimari projeden binanın …, zemin ve 4 normal kat olmak üzere toplam 6 kattan oluştuğu, yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgeleri, projeler ve raporlardan binanın kat sayıları arasında farklılıkların bulunduğu, yapı ruhsatında belirtilen zemin ve normal kat yükseklikleri, mimari ve statik proje ile uyumlu olduğu, yapı kullanma izin belgesinde en üst normal kat hariç belirtilen kat yükseklikleri, mimari ve statik proje ile uyumlu olup, apartmana ait mimari, statik, elektrik tesisat projeleri ile zemin etüt raporunun da dosyada yer aldığı, ancak statik hesap raporlarının mevcut olmadığının görüldüğü, 1997-Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmeliğin “7.2 Genel Kurallar” bölümünde deprem bölgelerinde kullanılacak binalarda dikkate alınması gereken minimum beton sınıfları hakkında bilgi verildiği, …Apartmanına (… Cafe) ait statik projede malzeme ve donatı sınıfı belirtilmemiş olduğu, ayrıca binaya ait hesap raporlarının da bulunmadığı, …Apartmanına (… Cafe) ait karot numuneler üzerinde gerçekleştirilen merkezi basınç deneyi sonucunda, numunelerin ortalama basınç dayanımının 10.28N/mm2 olarak elde edildiği, karot dayanımlarının da 8.09-12.75N/mm2 arasında değiştiği, bunun da binada dökülen betonun oldukça heterojen olduğu anlamına geldiği, 1997 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C16’yı sağlamadığı, yönetmeliğin “7.2.5. Malzeme Dayanımları” bölümünde birinci ve ikinci derece deprem bölgelerindeki binalarda C20 veya daha yüksek dayanımlı beton kullanılması zorunludur ibaresinin bulunduğu,
1997-Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmeliğin “7.7.4 Kolon Enine Donatı Koşulları ” bölümünde kolon sarılma bölgeleri, kolon orta bölgeleri ve kolon-kiriş birleşim bölgeleri için dikkate alınması gereken uzunluklar, bu bölgelerdeki etriye yüzdesi, çap ve aralıkları hakkında bilgiler verildiği, …Apartmanı için hazırlanan bilirkişi raporuna göre, etriye çapı açısından yeterlilik gözükürken, etriye aralığı açısından ve binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olduğunun belirlendiği, yine bilirkişi raporu ile proje verilerine göre, kolon boyutları, donatı çap ve adetlerinde de farklılıklar olduğu, parça beton numuneler içerisinde boyut itibariyle standart dışı büyüklükte agregalar olduğunun belirlendiği, Mahkemece hükme esas alınan 07.09.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda; dava konusu depremde yıkılan… Apartmanına ilişkin görsel ve deneysel olarak tespit edilen teknik yetersizliklerle itibar edildiği, binanın yapım yılı tam olarak bilinmemekle birlikte, 28/04/2000 tarihinde … Mühendislik tarafından hazırlanan inşaat alanı Jeoteknik Etüt raporu, 22/12/2000 tarih ve 200/55 numaralı yapı ruhsatı, 24/02/2004 tarihli ilave kat ruhsat ve yapım kullanma izin belgesi dilekçesi, 22/03/2004 tarih ve 2004/110 numaralı yapı kullanma izin belgesi, gerekli muvafakat yazıları ve noter evraklarından binanın, 1997 yılından sonra yapıldığının anlaşıldığı ve yapım yılı itibari ile binanın 1997 Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre tasarlanarak inşa edilmesi gerektiği, sanık …’nin yıkılan binanın “fenni mesulü” olduğu, ancak fenni mesul olmaktan kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, dolayısıyla binanın yıkılmasına neden olan imalat hatalarından sorumlu olduğu, binanın yıkılması sonucunda meydana gelen ölüm ve yaralanmalar bakımından dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal eden ihmali davranışının müessir olduğu, sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasında binanın bitiminden sonra ruhsatlandırma için fenni mesullüğü üstlendiği yolundaki savunmasının bir ispat meselesi olduğu, savunmasındaki hususların doğruluğunun mahkemece tespit edilmesi halinde, binanın yıkılmasında müessir olan yapım eksikliklerinden dolayı bu kişinin sorumlu tutulamayacağı, sanık …’ın söz konusu binanın sahibi ve müteahhidi olarak yapımdan sorumlu olduğu halde, yürürlükteki kurallara uygun bir inşaat yaptırmamak bakımından kendisine düşen dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle sorumlu olduğu,İmar ve Belediye mevzuatına göre belediyelerin ruhsat verdikleri inşaatların yapımıyla ilgili denetleme görevlerinin binanın inşaat tekniğine göre inşa edilip edilmediğini kapsamadığı, bu nedenle belediye görevlileri … …, Burhan Aldeşer, … ve … hakkında yapılacak değerlendirmede bu hususun dikkate alınması gerektiği, ancak bilirkişi raporundan gerekse KTÜ raporlarından anlaşılacağı üzere somut olayda, …Apartmanı için statik hesap ve raporu ile mimari ve statik proje sorumlusu olmadığı halde yapı ruhsatı verildiği, mimari ve statik proje sorumlusu ile statik hesap ve raporu olmayan bir bina ile ilgili ruhsat veren, bu hususta üzerlerine düşen dikkat ve özeni göstermeyen belediye görevlilerinin, meydana gelen ölüm ve yaralanmalar bakımından cezai sorumlulukları yoluna gidilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, Dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporları, yapılan inceleme, değerlendirme ve deliller neticesinde; 1. derece deprem bölgesinde yer alan… Apartmanının taşıyıcı elemanların donatı detaylandırmasında yetersizlikler olduğu, binada projelendirme, yapım ve … bitimi aşamalarında Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik ve İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmadığının belirlendiği, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün soruşturma aşamasında belediye görevlileri olan sanıklar …, …, … ve … hakkında yaptığı ön inceleme sonucunda aldığı 25.01.2013 tarihli kararında; …Apartmanı kat adedinin imar planı, mimari proje, yapı ruhsatı ve uygulamada 5 kat olduğu halde 22.03.2004 tarihli yapı kullanma izin belgesinin zemin +5 kat olmak üzere toplam 6 kat olarak verilmesi nedeniyle, 3194 sayılı İmar Kanununun 30. maddesine aykırı hareket edildiği gerekçesi ile soruşturma izni verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede; I- Sanık …’nin taksirle öldürme suçundan beraatine ilişkin hükme yönelik, katılanlar … ve … vekili, katılanlar …, … ve … vekili, katılanlar …, …, … ve … ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar … ve … vekili, katılanlar …, … ve … vekili, katılanlar …, …, … ve … ile mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;3194 sayılı İmar Kanunun 28. maddesinde yapının fenni mesuliyetini üzerine alan meslek mensuplarının, (fenni mesul mimar ve mühendisler uzmanlık alanlarına göre) yapının, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini denetlemekle görevli olduğu, ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılması halinde durumu ruhsatı veren Belediyeye bildirmekle mükellef olduğunun düzenlendiği, bu konuda taahhütname vermiş olan sanık …’nin fenni mesul olmaktan kaynaklanan denetim görevini yerine getirmediği, 1. derece deprem bölgesinde yer alan… Apartmanının teknik uygulama sorumlusu olduğu halde binanın yapımı aşamasında fiilen denetim yapmaması, fiilen denetim yapmadığı söz konusu binada yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C 16’yı sağlamayan beton kullanılması, beton içerisinde standart dışı büyüklükte agregaların mevcut olması, binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olması, sürekli temellerin zemin emniyet gerilmesi açısından %76’sının yetersiz olması hep birlikte dikkate alındığında inşaatın tekniğine uygun imal edilmesinde sorumluluk üstlendiği, dolayısıyla binanın yıkılmasına neden olan imalat hatalarından sorumlu olduğu sonucuna varıldığı, sanık …’ın 20/01/2014 tarihli ifadesinde inşaat başlamadan önce projeyi sanık …’tan aldığını, ancak …’ı hiç inşaata çağırmadığını, sanık …’ın da inşaat alanına hiç gelmediğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın suçtan kurtulmaya yönelik şekilde binanın tamamlanmasından sonra ruhsat alabilme amacıyla sözkonusu belgeleri imzaladığı şeklindeki savunmasına itibar edilmeyerek, yıkılan binanın proje aşamasında, yapım aşamasında ve … bitimi aşamasında, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği anlaşılan, öngörülebilen netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan sanık … hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle sanık …’nin beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar … ve … vekili, katılanlar …, … ve … vekili, katılanlar …, …, … ve … ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA; II-Sanık …’ın taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, sanık müdafii ile katılanlar … ve … vekili, katılanlar …, … ve … vekili, katılanlar …, …, … ve …’un temyiz itirazlarının incelenmesinde; 24 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 299. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde, sanık … müdafii tarafından süresi geçtikten sonra duruşmalı inceleme isteminde bulunulmuş olup, talep uygun görülmeyip duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin tayin edilen cezaya, eksik incelemeye, binada ölmemiş şahısların müvekkilinin binasında ölmüş olarak gösterildiğini, ölen kişi sayısının 20 olduğunu, karot örneklerinin usulune uygun olarak alınmadığını, suçun maddi unsurlarının oluşmadığına, kusur tespitine; katılanlar … ve … vekili, katılanlar …, … ve … vekili, katılanlar …, …, … ve …’un yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Bina sahibi ve müteahhidi olarak sanık …’ın, yapımından sorumlu olduğu halde, yürürlükteki kurallara uygun bir inşaat yaptırmak bakımından kendi üzerine düşen dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle kusurlu olduğu, depremde yıkılan… Apartmanından alınan karot numunelerinin teknik bilirkişiler tarafından incelenmesi neticesinde; 1997 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte birinci ve ikinci derece deprem bölgelerindeki binalarda C20 veya daha yüksek dayanımlı beton kullanılmasının zorunlu olmasına rağmen, kullanılan betonun Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C16’yı dahi sağlayamadığı, bu yetersizlik ve eksikliklerin binanın yıkılmasında etkili olduğu; sanığın yıkılan binanın proje aşamasında, yapım aşamasında ve … bitimi aşamasında, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, öngörülebilen bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan sanık … hakkında bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, tayin olunan cezalarında 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, katılanlar … ve … vekili, katılanlar …, … ve … vekili, katılanlar …, …, … ve …’un temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA; III-Sanıklar …, …, … ve … hakkındaki görevi kötüye kullanma suçundan verilen düşme hükümlerine yönelik, katılanlar … ve … vekili, katılanlar …, … ve … vekili, katılanlar …, …, … ve … ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar … ve … vekili, katılanlar …, … ve … vekili, katılanlar …, …, … ve … ile mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;.Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığına bağlı İnşaat Mühendisliği tarafından düzenlenen Temmuz 2012 tarihli raporda; “deprem nedeni ile yıkılan binada … aşaması ve sorumluluk ilişkilendirilmesi” adı altında tablo hazırlandığı, söz konusu binanın yapılış tarihi itibariyle, 1997 Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmeliğe tabi olduğu, binada kullanılan betonun yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C16’yı dahi sağlamadığı, beton içerisinde standart dışı agregaların mevcut olduğu, kolon boyutları, donatı çap ve adetlerinde farklılıklar göründüğü, binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında ve etriye aralığı açısından yetersizlikler olduğunun ve bu yetersizlikler dolayısıyla proje müellifleri, yapı sahibi ve müteahhidinin, teknik uygulama sorumlusunun ve belediyenin ilgili birimlerinin sorumlu olduğunun belirtildiği, ayrıca binanın … bitimi aşamasında biten bina inşaatının projeye uygunluğunun denetlenmediği, bu nedenle belediyenin teknik uygulama yetkililerinin sorumlu olduğu sonucuna varıldığı, İnşaatın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1580 sayılı Belediyeler Kanunun “Belediyenin Vazifeleri” başlıklı 15. maddesinin 79.bendinde “İmar planlarının yapımı ve uygulanması ile yapıların inşaat ve iskan ruhsatı aşamasında, Türk Standartları Enstitüsünün ilgili standardına uygunluk sağlamak, uygulamaları denetlemek ve bütünlüğü sağlayıcı tedbirler alma” hükmünün yer aldığı,22.12.2000 tarih ve 2000/55 numaralı yapı ruhsatını düzenleyen kişinin Belediye fen işleri memuru sanık … olduğu, ruhsatı kontrol eden ve 22.03.2004 tarih ve 2004/10 numaralı yapı kullanma izin belgesini tetkik eden kişinin Belediye fen işleri müdür vekili sanık … Aldeşer olduğu; yapı kullanma izin belgesinde bina mahallini tetkik eden belediye fen memurlarının sanık …, … ve … olduğu, bina sahibi olan sanık … tarafından inşaatına başlanılacak yapının statik hesap ve raporu olmadan yapı ruhsatı ile; mimari ve statik projede belirtilen en üst normal kat yüksekliğinin yapı ruhsatında belirtilen yükseklik ile uyumlu olmadığı, yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi, projeler ve raporlardan binanın kat sayıları arasında farkılıklar olduğu halde, yapı kullanma izin belgesi verilmesi ve inşaatın yapım aşamasında gerekli denetimlerin yapılmaması nedeniyle; 3194 sayılı İmar Kanunun “Ruhsat alma şartları” başlıklı 22. maddesindeki, “Yapı ruhsatiyesi almak için belediye, valilik bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye sadece tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge) mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, röperli veya yoksa, ebatlı kroki eklenmesi gereklidir. Belediyeler veya valiliklerce ruhsat ve ekleri incelenerek eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir. Eksik veya yanlış olduğu takdirde; müracaat tarihinden itibaren onbeş gün içinde müracaatçıya ilgili bütün eksik ve yanlışları yazı ile bildirilir. Eksik ve yanlışlar giderildikten sonra yapılacak müracaattan itibaren en geç onbeş gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir.” hükmü ile aynı Kanunun 29. ve 30.maddelerindeki; “Yapıya başlama müddeti ruhsat tarihinden itibaren iki yıldır. Bu müddet zarfında yapıya başlanmadığı veya yapıya başlanıp da her ne sebeple olursa olsun, başlama müddetiyle birlikte beş yıl içinde bitirilmediği takdirde verilen ruhsat hükümsüz sayılır. Bu durumda yeniden ruhsat alınması mecburidir. Başlanmış inşaatlarda müktesep haklar saklıdır…”, “Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için, inşaat ruhsatını veren belediye, valilik veya yeminli serbest mimarlık veya mühendislik bürolarından; 27’nci maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise, ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir. Belediyeler, valilikler veya yeminli serbest mimarlık veya mühendislik büroları, mal sahiplerinin müracaatlarını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır…” hükümlerine aykırı davrandıkları; binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında ve etriye aralığı açısından yetersizlikler olduğu, beton içerisinde standart dışı agregaların mevcut olduğu, kolon boyutları, donatı çap ve adetlerinde farklılıklar göründüğü, malzeme kalitesinde, binanın proje ve yapım aşamasında yetersizlikler olması ve statik hesap raporu olmadan binaya ruhsat verilmesi, mimari ve statik projede belirtilen en üst normal kat yüksekliğinin yapı ruhsatında belirtilen yükseklik ile uyumlu olmadığı, yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi, projeler ve raporlardan binanın kat sayıları arasında farkılıklar olduğu halde, yapı kullanma izin belgesi verilen binanın inşa edilmesi sonucu, meydana gelen deprem nedeni ile yıkılmasında, sanıklar …, …, … ve …’ın objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü öngörebilecek ve yerine getirebilecek durumda olmalarına rağmen, İmar Kanununa, 1997-Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve dönem itibariyle bilim ve fennin gerektirdiği teknik şartlara aykırı davrandıkları, üzerilerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, mevcut sonucun gerçekleşmesinde etkili oldukları, bu nedenle meydana gelen ölümler ve yaralanmalar bakımından sanıkların eyleminin bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, görevi kötüye kullanma suçu bakımından değerlendirme yapılarak, suçun zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile sanıklar …, …, … ve … hakkında düşme kararları verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılanlar … ve … vekili, katılanlar …, … ve … vekili, katılanlar …, …, … ve … ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 06.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir Cevap Yazın