
Muhatabın adreste bulunmaması halinde bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespiti gerçek kişiler yönünden zorunludur.
Hükmi şahıslar için böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz
- ÖZET;
- Şikayetçi borçlu şirkete ödeme emrinin ticaret sicilinde kayıtlı adresine TK’nın 21/1. maddesine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, tüzel kişilere TK’nın 21/1. maddesi gereğince yapılan tebligatlarda tebliğ memurunun Tebligat Yönetmeliği’nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek bulunmadığı, muhatabın adreste bulunmaması halinde bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesinin gerçek kişiler yönünden zorunlu olduğu, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olmasının tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, kaldı ki somut olayda bu yönde bir araştırmanın da yapıldığı, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
2022/7197 E. , 2023/80 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin karar verilmiştir.
Kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek öğrenme tarihini 05.11.2021 olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu şirketin ticaret sicilindeki adresine gönderilen tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21/1’e göre yapılmasının mümkün olduğu, tebligatta komşu isminin bulunduğu ve muhtara haber verildiğinin anlaşıldığı bu hali ile tebligatın usulüne uygun olduğu anlaşıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Dava dilekçesi tekrar edilmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; şikayetçi borçlu şirkete ödeme emrinin ticaret sicilinde kayıtlı adresine TK’nın 21/1. maddesine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, tüzel kişilere TK’nın 21/1. maddesi gereğince yapılan tebligatlarda tebliğ memurunun Tebligat Yönetmeliği’nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek bulunmadığı, muhatabın adreste bulunmaması halinde bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesinin gerçek kişiler yönünden zorunlu olduğu, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olmasının tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, kaldı ki somut olayda bu yönde bir araştırmanın da yapıldığı, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Tebliğin bilinen adrese yapılmadığını, ödeme emrini usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden talebine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.