Eşler arasındaki mal rejiminin kurulması, değiştirilmesi, önceki rejimin tasfiyesi halinde, üçüncü kişi olan alacaklı hakkını alabilmek için dava dava açabilir.
- ÖZET :
- TMK 213. maddesi kanunun dördüncü bölümü olarak düzenlenen ‘Eşler Arasındaki Mal Rejimi’ bölümünde birinci ayırımda ‘Genel Hükümler’ kısmında ‘Alacaklıların korunması’ başlığı altında ‘Mal rejiminin kurulması, değiştirilmesi veya önceki rejimin tasfiyesi, eşlerden birinin veya ortaklığın alacaklılarının, üzerinden haklarını alabilecekleri malları sorumluluk dışında bırakamaz. Kendisine böyle mallar geçmiş olan eş, borçlardan kişisel olarak sorumludur; ancak, söz konusu malların borcu ödemeye yetmediğini ispat ettiği takdirde, bu ölçüde kendisini sorumluluktan kurtarabilir.’ şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, eşler arasındaki mal rejiminin kurulması, değiştirilmesi veya önceki rejimin tasfiyesi halinde, üçüncü kişi olan alacaklı hakkını alabilmek için dava açabilecektir.
- Somut olayda, davacı banka, eşlere karşı açtığı davada, boşanma nedeniyle davalı kadının, diğer davalı erkekten hak ettiği edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağının, davalı erkekten tahsilini, bu alacağın tahsil edilebilmesini teminen İİK 283/1 maddesi gereği davaya konu menkul ve gayrimenkullerin haciz ve satışına karar verilmesini talep etmiştir.
- İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, davacı bankanın ve davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince davacının istinaf itirazları reddedilmiş, davalı erkeğin istinaf itirazları kabul edilerek eşlerden birinin alacaklısının borçlu eşin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı nedeniyle dava açabileceğine yönelik kanuni düzenleme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, TMK 213. maddesi gereğince alacaklı üçüncü kişilerin, dava açma hakkı olduğu gözetilerek, ilgili maddede yer alan şartların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
- İLGİLİ ;
➡️ Anlaşmalı boşanma protokolünde “Tarafların birbirlerinden başkaca maddi ve manevi tazminat talepleri bulunmamaktadır.” şeklindeki ifade boşanmanın fer’i niteliğindeki alacaklar için geçerli olup sonradan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı talepte bulunulmasına engel midir? (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/8-335E, 2022/850K, 07.06.2022T)
➡️ Mal Rejiminin Tasfiyesi ile Katılım ve Değer Artış Payı Davası Dilekçe Örneği
➡️ Mal Rejimi Dava Dilekçesi Örneği-1-(TMK 219. madde- Kişisel malların gelirleri)
➡️ Mal rejiminin tasfiyesi Davası Dilekçe Örneği
➡️ Yasal Mal Rejimi-Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Nedir?
➡️ Evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadarki eşin şirketteki hissesine düşen geliri edinilmiş mal grubuna dahildir. Hukuk Genel Kurulu 2020/458 E. , 2021/889 K….
➡️ Evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadarki eşin şirketteki hissesine düşen geliri edinilmiş mal grubuna dahildir. Hukuk Genel Kurulu 2020/458 E. , 2021/889 K….
➡️ Değer artış payı alacağı nedir?Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/8450 E. , 2019/1633 K.
➡️ Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erdiğinden boşanma davasından sonra edinilen mallar mal paylaşımına dahil edilmezler.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
2021/7048 E. , 2022/5951 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
TMK 213. maddesi kanunun dördüncü bölümü olarak düzenlenen ‘Eşler Arasındaki Mal Rejimi’ bölümünde birinci ayırımda ‘Genel Hükümler’ kısmında ‘Alacaklıların korunması’ başlığı altında ‘Mal rejiminin kurulması, değiştirilmesi veya önceki rejimin tasfiyesi, eşlerden birinin veya ortaklığın alacaklılarının, üzerinden haklarını alabilecekleri malları sorumluluk dışında bırakamaz. Kendisine böyle mallar geçmiş olan eş, borçlardan kişisel olarak sorumludur; ancak, söz konusu malların borcu ödemeye yetmediğini ispat ettiği takdirde, bu ölçüde kendisini sorumluluktan kurtarabilir.’ şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, eşler arasındaki mal rejiminin kurulması, değiştirilmesi veya önceki rejimin tasfiyesi halinde, üçüncü kişi olan alacaklı hakkını alabilmek için dava açabilecektir.
Somut olayda, davacı banka, eşlere karşı açtığı davada, boşanma nedeniyle davalı kadının, diğer davalı erkekten hak ettiği edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağının, davalı erkekten tahsilini, bu alacağın tahsil edilebilmesini teminen İİK 283/1 maddesi gereği davaya konu menkul ve gayrimenkullerin haciz ve satışına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, davacı bankanın ve davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince davacının istinaf itirazları reddedilmiş, davalı erkeğin istinaf itirazları kabul edilerek eşlerden birinin alacaklısının borçlu eşin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı nedeniyle dava açabileceğine yönelik kanuni düzenleme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, TMK 213. maddesi gereğince alacaklı üçüncü kişilerin, dava açma hakkı olduğu gözetilerek, ilgili maddede yer alan şartların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 16.06.2022 (Per.)