İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası

5 min read

İhtiyaç iddiasına dayalı tahliye davalarında tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.

Kiracı sözleşme süresine uymakasızın kiralananı erken tahliye etmesi halinde kalan kira bedelinden sorumlu mudur?

Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı erken tahliye ettiği durumda; kural olarak Türk Borçlar Kanununun 325. maddesine göre, anahtar teslim tarihine kadar kira bedelinden, anahtar teslim tarihinden itibaren ise kiralananın aynı şartlarda kiraya verilebileceği makul süre kira bedeli ile sorumludur.

Vekaletnamede ahzu kabz yetkisine yer verilmemiş olsa da aksi açıkça belirtilmedikçe, avukatın ahzu kabz yetkisine sahip olduğu kabul edilmelidir.

Vekaletnamede ahzu kabz yetkisine yer verilmemiş olmasının, avukatın bu yetkiye sahip olmadığı anlamına gelmediği, tam aksine bu yetki vekaletname ile birlikte vekile tanınan yetkiler arasında yer aldığından, aksi açıkça belirtilmedikçe, avukatın ahzu kabz yetkisine sahip olduğu kabul edilmelidir.

Cahil sözü hakaret midir?

Olay günü sanığın “sen bozuk para bulundurmak zorundasın, kim bilir nereden geldin, sen Foçalı değilsin, senin gibi cahilleri 2000 lira maaş vererek burada oturtuyorlar, terbiyesiz herif…” şeklindeki ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı….

Mobbing, işyerinde çalışanlara, diğer çalışanlar veya işverenler tarafından sistematik biçimde uygulanan, tekrarlanan her türlü kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama gibi davranışlardır.

20 min read

Mobbing, işyerinde çalışanlara, diğer çalışanlar veya işverenler tarafından sistematik biçimde uygulanan, tekrarlanan her türlü kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama gibi davranışlardır.

Kooperatif yönetim kurulu üyeleri ile memurları kooperatifin para ve malları ile evrak ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlar nedeniyle kamu görevlisi gibi cezalandırılırlar.

1163 sayılı  Kooperatifler  Kanunu‘nun  62/son  maddesinde öngörülen,  kooperatif yönetim kurulu üyeleri ile memurlarının kooperatifin para ve malları ile evrak ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlar nedeniyle kamu görevlisi gibi cezalandırılırlar.

Sağ Kalan Eşin Miras Payı Nedir?

Sağ kalan eşin miras payı;

Miras bırakanın alt soyu ile birlikte mirascı olursa, mirasın dörte biri,

Miras bırakanın anne baba zümresi ile birlikte mirascı olursa, mirasın yarısı,

Miras bırakanın buyükana be büyükbaba zumresi ve onların çoçukları ile birlikte mirascı olursa, mirasın dörte üçü, bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır.

Kısıtlıya yapılan tebligat geçerli olmayıp, bu şekilde tebliğ edilmiş ödeme emri üzerine şikâyet, itiraz ve ödeme süreleri işlemeye başlamaz.

➡️ Kısıtlıya yapılan tebligat geçerli olmayıp, bu şekilde tebliğ edilmiş ödeme emri üzerine şikâyet, itiraz ve ödeme süreleri işlemeye başlamaz.

➡️ Borçlunun kısıtlı olduğunun alacaklı ya da icra müdürlüğünce bilinmemesi de bu sonucu değiştirmez.

İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı Süreleri

11 min read

Zamanaşımı; alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir

Tutuklu işler yönünden adli tatilde yapılan tebligatlarda temyiz süresi işlemez.

5271 sayılı CMK’da, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun aksine adli tatilde görülebilen işler yönünden sürelerin işleyeceği şeklinde açık bir düzenlemeye yer verilmemiş olması karşısında, tutuklu işlerde adli tatil süresince temyiz sürelerinin işleyeceğinin kabulünün CMK’nın 331. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının bir arada değerlendirilmesi sonucu varılan bir yorum olduğu, ancak bu yorumun tutuklu sanığın temyiz süresini kısıtladığı, bu itibarla aleyhe olacağından Kanun koyucunun tutuklu sanığın temyiz süresini kısıtlayacak bir istisnayı açıkça belirtmemiş olmasının, Kanun sistematiğine uygun bulunmadığı;

➡️ tutuklu sanıklar bakımından Kanun yoluna başvurma ve mahkemeye erişim haklarını kısıtlayacağından hukuka uygun kabul edilemeyeceği gerekçeleri ile tutuklu işler bakımından adli tatilde temyiz süresinin işlemeyeceği kabul edilmektedir.