
ÖZET:
- Müsadere kararı güvenlik tedbiri olmakla birlikte asıl ceza davasına ilişkin hükmün bir parçası niteliğinde olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte verilen müsadere kararı da bu hükme bağlı olduğundan müsadereye ilişkin kararda askıda bir karar olup hüküm açıklanıncaya kadar hukuki sonuç doğurmayacak, hükmün bir sonucu olan müsadere kararı da, açıklanması geri bırakılan hükümle birlikte aynı hükmün kanun yoluna tabi olacak, denetim süresi içinde suç işlenmemesi ya da yükümlülüklere uyulması nedeniyle verilecek düşme kararıyla birlikte hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın bütün hüküm ve sonuçları ile ortadan kalkacağı gözetildiğinde, düşme kararı ile birlikte suçta kullanılan eşyanın akıbeti hakkında da yeniden bir karar verilmesi gerekeği…
Yargıtay 8. Ceza Dairesi
2019/18198 E. , 2021/4289 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yalan tanıklık
HÜKÜMLER : Beraat
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanıklar hakkında yalan tanıklık suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede sadece kollukta verdikleri ifadeleri yönünden dava açılmadığı ve sanıkların savcılık ifadelerinde kollukta verdikleri ifadeyi “aynen tekrar ederim” beyanında bulundukları dikkate alındığında mahkeme tarafından savcılıkta verilen ifadeler irdelenmeden sadece kollukta verilen ifadelerin yalan tanıklık suçunu oluşturmayacağından bahisle hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi;
Yasaya aykırı katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA
2- Müsadereye ilişkin hüküm hakkında yapılan temyiz incelemesinde;
Müsadere kararı güvenlik tedbiri olmakla birlikte asıl ceza davasına ilişkin hükmün bir parçası niteliğinde olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte verilen müsadere kararı da bu hükme bağlı olduğundan müsadereye ilişkin kararda askıda bir karar olup hüküm açıklanıncaya kadar hukuki sonuç doğurmayacak, hükmün bir sonucu olan müsadere kararı da, açıklanması geri bırakılan hükümle birlikte aynı hükmün kanun yoluna tabi olacak, denetim süresi içinde suç işlenmemesi ya da yükümlülüklere uyulması nedeniyle verilecek düşme kararıyla birlikte hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın bütün hüküm ve sonuçları ile ortadan kalkacağı gözetildiğinde, düşme kararı ile birlikte suçta kullanılan eşyanın akıbeti hakkında da yeniden bir karar verilmesi gerekeğinden bizatihi suç teşkil etmeyen aracın sahibine teslimine ilişkin kararın mahkumiyet hükmüne bağlı bulunması nedeniyle hükme temyiz kabiliyeti kazandırmayacağından dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 18.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
- Kira Fark Alacağına İlişkin Alacak Davası; Tarafların Özgür İradeleri ile Kararlaştırdıkları Kira Sözleşmesimdeki Artış Kartına İlişkin Hükümlerin Uygulanması Gerektiği…
- AİHM temyiz mahkemesi olmayıp kural olarak delil değerlendirmesi yapamaz. Ancak “keyfilik” ve “açık hata” AİHM’in temyiz mahkemesi olmama kuralının istisnalarıdır.
- AİHM, Yalçınkaya Kararını Açıkladı.
- Mahpusların haberleşme hürriyeti
- AİHM; tutuklunun mektuplarının taranarak UYAP’a kaydedilmesi Özel ve Aile Hayatı’nın ihlalidir.