Banka Görevlisinin Avukata “Siz egonuzu tatmin etmek için avukatlık kimliğinde ısrar ediyorsunuz” sözü manevi tazminat gerektirmez.
BK’nın “Ceza hukuku ile medeni hukuk arasında münasebet” başlıklı 53. maddesinde yer alan; “Hâkim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraet karariyle de mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hâkimini takyit etmez.” hükmünden de anlaşılacağı üzere ceza mahkemesi kararının maddi olgu yönüyle kesinleşmiş olması gerekir. Benzer hüküm 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 74. maddesinde de bulunmaktadır. Eğer bu yönden kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararı bulunmuyorsa, hukuk hâkimini bağlayacak bir ceza mahkemesi kararından da söz etmek mümkün değildir. Nitekim bu husus Hukuk Genel Kurulunun 31.01.2019 tarihli ve 2017/13-681 E., 2019/46 K. sayılı kararında da ele alınmıştır.