Gündem
Anasayfa » CEZA HUKUKU » Hayvanı tehlike yaratacak şekilde serbest bırakma suçu ön ödeme kapsamındadır.

Hayvanı tehlike yaratacak şekilde serbest bırakma suçu ön ödeme kapsamındadır.

  • ÖZET :
  • 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 12.maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 75. maddesi uyarınca sanığa yüklenen hayvanı tehlike yaratacak şekilde serbest bırakma suçunun temas ettiği TCK’nın 177/1. maddesinde düzenlenen suçun ön ödeme kapsamına alındığı nazara alınarak, mahkemece hükümlüye usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği,

Karar İçeriği

Yargıtay 8. Ceza Dairesi         

2020/12100 E.  ,  2021/16230 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakma
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığına

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suç tarihi itibariyle 12 yaşını doldurup 15 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde belirlenen 4 yıllık olağan dava zamanaşımının, suça sürüklenen çocuk hakkında zamanaşımını son kesen usulü işlem olan 21.03.2016 karar tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmekle hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 66/2. ve CMK’nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE;
2- Sanık … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
A- Sanığa ait köpeğin kendisinden habersiz olarak kardeşi suça sürüklenen çocuk tarafından gezdirilmesi sırasında mağdurun zarar görmesi şeklinde gerçekleşen eyleminde sanık hakkında şikayet bulunmaması sebebiyle taksirle yaralama suçundan ek kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilerek TCK’nın 177. maddesine muhalefetten dava açılması karşısında, atılı suçun oluşup oluşmadığı tartışılarak hüküm kurulması gerekirken, eylemin taksirle yaralama suçunu oluşturduğu ancak şikayet bulunmadığı gerekçesi ile düşme kararı verilmesi,
B- Hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 12.maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 75. maddesi uyarınca sanığa yüklenen hayvanı tehlike yaratacak şekilde serbest bırakma suçunun temas ettiği TCK’nın 177/1. maddesinde düzenlenen suçun ön ödeme kapsamına alındığı nazara alınarak, mahkemece hükümlüye usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği,
C- Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin “01.01.2020 tarihi itibariyle… hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda …. basit yargılama usulü uygulanmaz” bölümündeki “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek “lehe kanunun uygulanması ilkesi” benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün “hükme bağlanmış dosyalarda” uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir