Gündem
Anasayfa » CEZA HUKUKU » Cumhuriyet savcısı, müdafi veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilirler.

Cumhuriyet savcısı, müdafi veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilirler.

  • Cumhuriyet savcısı, müdafi veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilirler. Sanık ve katılan da mahkeme başkanı veya hâkim aracılığı ile soru yöneltebilir… (CMK 201/1).

Karar İçeriği

Yargıtay 10. Ceza Dairesi         

2015/4442 E.  ,  2015/33433 K.


“İçtihat Metni”

Tebliğname No : 10 – 2015/215716
Mahkeme : ADANA 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 02.04.2015- 2014/341 esas ve 2015/90 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- a) Gizli soruşturmacı ancak TCK’nın 220. maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan “örgüt kurma” ve “örgütü yönetme” suçları ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması şartıyla 139. maddede sınırlı olarak sayılan diğer suçlar için görevlendirilebilir. Bunlar dışındaki suçlar nedeniyle görevlendirilen gizli soruşturmacı “adlî kolluk görevlisi” ise kollukla ilgili kanunlar ile CMK’daki hükümlerde yer alan genel yetkisi ve görevi kapsamında olmak üzere, Cumhuriyet savcısının sözlü veya yazılı emirleri doğrultusunda delil toplayabilir. Bu nitelikte topladığı deliller hukuka uygundur. Bu nedenle örgütlü olmayan suçlar için gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen ve adlî kolluk görevlisi olan kişinin statüsü adlî kolluk görevlisidir. Adlî kolluk görevlisi tarafından düzenlenen rapor ve/veya tutanak dışında, sanığın mahkûmiyetine yeterli ve kesin delil yoksa ve sanık bu tutanak ve/veya rapora itiraz etmiş ise, adlî kolluk görevlisinin tanık olarak dinlenmesi gerekir.
b) CMK’nın 58 maddesinin 5. fıkrası gereği aynı maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının ancak bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili uygulanabilir. Dolayısıyla Adlî kolluk görevlisi, diğer tanıklar gibi kimlikleri gizlenmeden dinlenir.
c) Cumhuriyet savcısı, müdafi veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilirler. Sanık ve katılan da mahkeme başkanı veya hâkim aracılığı ile soru yöneltebilir… (CMK 201/1).
d) Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez. (CMK 210/1).
e) Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir. (CMK 217/1).
f) Sanık, iddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek hakkına sahiptir. (AİHS 6/3-d).
Somut olayda; Mahkeme 23.01.2015 tarihinde sanık ve müdafiine duruşma tarihi bildirmeden oturum açarak ve tutanak düzenleyicisinin açık kimlik bilgilerini de tespit edip duruşma tutanağına yazmadan, sanık ile müdafiinin hazır olmadığı oturumda GS …… sicil numaralı tutanak düzenleyicisini dinlemiştir.
Açıklanan durumlara göre;
GS ………. sicil numaralı tutanak düzenleyicisinin ve tutanakta imzası bulunan GS……….. sicil numaralı tutanak düzenleyicisinin usulüne uygun olarak, sanığa ve müdafilerine soru sorma hakkı da tanınarak duruşmada tanık olarak dinlenilmesi, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir