
Katılma talebi yönünden bir karar verilmeyen müştekinin, “katılma istemi hakkında karar verilmeyen sıfatıyla” hükmü temyiz hakkı (CMK Madde 260) olduğu,temyiz ederek bu iradesini gösterdiği, suçtan zarar da gördüğünden katılmasına karar verilerek (CMK Madde 237/2) temyiz incelemesi yapılmıştır”.
- ÖZET;
- Vekili aracılığıyla katılma isteminde bulunmasına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen şikayetçinin, 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunmasından dolayı sanığa isnat edilen suçun mağduru olup, suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve vekili aracılığıyla hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini devam ettiren şikayetçinin, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede:…
Yargıtay 12. Ceza Dairesi
2021/10696 E. , 2022/4072 K.
“İçtihat Metni”
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Karar : Sanığın, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan CMK’nın 231/11.
maddesine göre açıklanan; TCK’nın 134/1, 62, 53. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Söke 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.09.2019 tarihli, 2019/111 – 2019/614 sayılı hükmüne yönelik istinaf başvurusu üzerine, sanığa yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle CMK’nın 280/1-a ve 303/1-a. maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararındaki mahkumiyete ilişkin bölümün, sanığın CMK’nın 223/2-e. maddesi gereğince beraatine dair hüküm ile değiştirilmesi suretiyle hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda verilen 01.07.2020 tarihli, 2019/5498 Esas – 2020/1467 Karar sayılı ilk derece mahkemesinin kararındaki mahkumiyete ilişkin bölümün beraat hükmü ile değiştirilmesi suretiyle hukuka aykırılığın “düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” ilişkin karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Vekili aracılığıyla katılma isteminde bulunmasına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen şikayetçinin, 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunmasından dolayı sanığa isnat edilen suçun mağduru olup, suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve vekili aracılığıyla hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini devam ettiren şikayetçinin, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;
Sanık …’in, okul çıkışı geldiği parkta tek başına oturan lise öğrencisi mağdur …’nin önünden geçtiği esnada, mağdurun fotoğrafını kameralı cep telefonu ile izinsizce çekip, mağdurun; “Amca ne yapıyorsun, fotoğrafımı hangi hakla niye çekiyorsun?” sözleriyle tepkisini ortaya koyması üzerine, “Hiçbir şey yok” diyerek parktan uzaklaştığı, mağdura ait görüntü ele geçirilememiş ise de, öncesinde tanımadığı sanığa iftira atması için bir neden bulunmayan mağdurun aşamalardaki samimi beyanları ile olayın akabinde sanığı teşhis etmesi ve sanığın da fotoğraf çekmek istemekle birlikte çekmeden parktan ayrıldığına dair dolaylı ikrarı karşısında sanığa yüklenen suçun sübut bulduğu gerekçesine dayalı olarak ilk derece mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmüne karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince, olay tarihinden 4 gün sonra yakalanan sanığın cep telefonundaki fotoğraflar arasında mağdura ait fotoğrafın tespit edilememesi ve mağdurun bu fotoğraflardaki kızları tanımadığına dair beyanı, sanığın fotoğraf çekmek istemekle birlikte çekmeden parktan ayrıldığına dair aşamalardaki savunması ile birlikte değerlendirildiğinde, sanığa yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle mahkumiyet hükmü kaldırılarak, CMK’nın 280/1-a. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 303/1-a. maddesi uyarınca beraat kararı verilmiş ise de; anılan Kanun hükmünün delil değerlendirilmesi yapılmaksızın derhal beraat kararı verilebilecek hallerde uygulanabileceği, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmü bakımından ise CMK’nın 280/1-g. maddesi uyarınca duruşma açılarak ve taraflar da çağrılarak delillerin değerlendirilmesi sonucunda anılan Kanun maddesinin 2. fıkrasına göre yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda sanığın CMK’nın 223/2-e. maddesi gereğince beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda verilen 01.07.2020 tarihli, 2019/5498 Esas – 2020/1467 Karar sayılı ilk derece mahkemesinin kararındaki mahkumiyete ilişkin bölümün beraat hükmü ile değiştirilmesi suretiyle hukuka aykırılığın “düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” ilişkin kararın açıklanan nedenle ve sair yönleri incelenmeksizin 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 304/2. maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.