Tahliye Taahhüdü Nedeniyle Tahliye Davası
  • ÖZET:
  • 6098 sayılı TBK.’nun 352. maddesine göre; taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiraya veren tarafından açılması gerekir. Kiraya veren durumunda olmayan malikin dava hakkı yoktur. Ancak yeni malik önceki malikin ve kiraya verenin halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.
  • Taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihten başlayarak bir (1) ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir. Daha önce kiracıya bildirilen tahliye iradesinin süre koruyucu niteliği yoktur. Ancak yapılan icra takibi süreyi koruyacağından bir ay geçtikten sonra da dava açılabilir.

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         

2013/1920 E.  ,  2013/4720 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye – Alacak

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, tahliye taahhütü, temerrüt, akde aykırılık ve açıktan fena kullanılma nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, tahliye davalarının reddine, alacak isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminin reddine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
6098 sayılı TBK.’nun 352. maddesine göre; taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiraya veren tarafından açılması gerekir. Kiraya veren durumunda olmayan malikin dava hakkı yoktur. Ancak yeni malik önceki malikin ve kiraya verenin halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.
Taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihten başlayarak bir (1) ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir. Daha önce kiracıya bildirilen tahliye iradesinin süre koruyucu niteliği yoktur. Ancak yapılan icra takibi süreyi koruyacağından bir ay geçtikten sonra da dava açılabilir.
Olayımıza gelince; 01/06/2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşme ile kiracı olan davalıların 30/06/2011 tarihinde imzalamış oldukları tahliye taahhütnamesi ile kiralananı 01/06/2012 tarihinde tahliye edeceklerini bildirmelerine rağmen kiralananı boşaltmadıklarını belirterek 02/07/2012 tarihinde açmış olduğu bu dava ile tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece taahhütnamenin geçerli olmadığı geçerli kabul edilse bile davanın bir aylık süre içinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı …nun 93. maddesi (HUMK.’nun 162.maddesi) hükmüne göre yasa ile belirlenmiş sürelerin son gününün resmi tatile denk gelmesi halinde, tatili takip eden ilk mesai günü sürenin sona ereceği kabul edilmiştir. Bu durumda 02/07/2012 Pazartesi günü açılan dava süresinde olup, kira ilişkisi kurulduktan sonra verilen ve ihtarlı davetiye tebliğine rağmen imzası inkar edilmeyen tahliye taahhütü geçerli olup, mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (2) No’lu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün taahhüt nedeniyle tahliye davasına yönelik olarak BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir