Boşanma davası açısından barıştırmak üzere gelen aracıya “Sen nasıl istersen öyle olsun” demek af olarak nitelendirilemez.
Boşanma davası açısından barıştırmak üzere gelen aracıya “Sen nasıl istersen öyle olsun” demek af olarak nitelendirilemez.
Boşanma davası açısından barıştırmak üzere gelen aracıya “Sen nasıl istersen öyle olsun” demek af olarak nitelendirilemez.
Eşlerin boşanma davası sırasında barışması- Tekrar şiddet yaşanması- Davanın yenilemesi- Af olgusu-Maddi-manevi tazminat talebi;
Erkeğin dava açıldıktan sonra evlilik birliğinin devamı için barışma teklifinde bulunması veya kadınla görüşmesi, müzakere niteliğinde olup, af olarak kabul edilemez.
Nikah akdinin yapılmaması halinde verilen mihir senedi geçerli olur mu?
Anayasa Mahkemesi, Kadının Kocasının Soyadını Almasını Öngören Kuralın İptaline Karar Verdi.
Anayasa Mahkemesi, kadının evlenme sonrasında eşinin soyadını almasına dönük TMK’nun 187. maddesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verdi.
Hakim, ret ile sonuçlanan boşanma davasında belirlenen kusur ile bağlı olup, “aynı döneme ilişkin” yeniden bir kusur belirlemesi yaparak nafaka ve tazminatlara ilişkin karar veremez.
Anlaşmalı boşanma protokolünde, tarafların her ne suretle olursa olsun nafaka talebinde bulunamayacaklarının kararlaştırılması – Daha sonra iştirak nafakası talep etmeye engel teşkil etmeyeceği…
Eşler anlaşmalı olarak boşansalar bile tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olursa nafakanın artırılması talep edilebilir.
Çocuğun velayeti salt “yaşı küçükse anne bakımına muhtaçtır” gerekçesiyle anneye bırakılamayacağı… Çocuğun üstün yararı tespit edildikten sonra, gerekçelendirilmiş bir karar ile velayete hükmedilmesi gerektiği…
Mal Rejiminin Tasfiyesi-Edinilmiş Mal- Malın Değeri
Boşanma Davası Sonrasında Yoksulluk Nafakası Talebi
Yoksulluk nafakası, alacaklı evlendiği anda kendiliğinden sona erer mi?
HMK’nın 128. maddesiyle “Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.” hükmü düzenleme altına alınmıştır. Bu hâlde, ispat yükü tamamen davacıya düşmekle davacı, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları ispat etmek zorundadır.
davacı kadının yargılama sırasında sigortalı çalışmaya başlaması nedeni ile yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile; erkeğin, kadın için yoksulluk nafakası takdir edilmesine yönelik istinaf talebinin kabulüne…