
ÖZET:
- 6099 sayılı Yasa ile Tebligat Kanunu’nun 29’uncu maddesinde yapılan değişiklikle, ilanen yapılan tebligatlarda, ilanın ayrıca elektronik ortamda yapılması zorunluluğu getirilmiştir.
- Bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hâkim kendiliğinden denetlemelidir.
- Tebligat Yasası’nın 10’uncu maddesi gereğince tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bununla birlikte, kendisine tebliğ yapılacak kişinin müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması olanaklıdır.
- Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya herhangi bir nedenle tebligatın yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip tebligat buraya yapılacaktır.
- Vekil ile takip edilen davada, asil duruşmada bizzat bulunsa dahi tebliğin vekiline yapılması zorunludur. Vekile çıkarılan tebligat, kendisine veya kendisi yerine sekreteri veya kâtibine tebliğ edilmelidir. Ancak isticvap, yemin gibi şahsa bağlı işlemlerde, tebligatın vekile değil, bizzat bu işlemi yapacak asile yapılması yasal zorunluluktur.
- Hakkında icra takibi yapılan borçlu, vekili aracılığıyla takibe itiraz etmiş olsa dahi, alacaklının açtığı “itirazın iptali davası” bakımından, borçlunun takibe itiraz aşamasında tayin ettiği vekilin, bu davada da yetkili bulunup bulunmadığı davanın açılması sırasında belirli olmadığından, dava dilekçesinin vekil yerine asile tebliği gerekir. Aksi takdirde usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmış olmaz.
Yargıtay 9..Hukuk Dairesi 2017/16674 E. , 2020/10403 K.
- Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı yapılan itiraz üzerine itiraz mercisince, esas bakımından değerlendirme yapılması gerekir.
- İşyeri adresinde, iş saati içerisinde, şirket yetkililerinin bulunmadığı sırada, şirket çalışanı olmayan bir kişinin, gelen tebligatı şirket çalışanı olarak imza karşılığı alması normal ve mutad olmasa da yapılan tebligat usulüne uygundur.
- Yüklenicinin ayıplı imalatı iddiasına dayalı alacak davası- Site yönetimine kat malikleri kurulunca yetki verilmiş olması-Site yönetiminin dava açma ehliyetinin bulunmadığı…
- Kat Malikleri Kurulunun Tüzel Kişiliği Var mıdır?
- Binanın ortak alanlarının gördüğü zararlardan, bina yöneticisinin kat malikleri adına dava açma hakkı yoktur.
Her kat malikinin kendi hissesine düşen kısmı için ayrı dava açması gerekir.