
- ÖZET :
- İşlenmiş olması gereken suçun kasıtlı veya taksirli suç olması arasında bir fark bulunmamaktadır. Fakat, maddede yalnızca suçtan söz edilmekle, kabahatler veya disiplin eylemleri madde kapsamında değerlendirilmemektedir.
- Bu kapsamda 13.11.2013 tarihli trafik idari para cezası tutanağı düzenlenirken kolluk görevlisine (düzenlenecek bir belgeye esas olarak) başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma eylemi TCK.nın 268. maddesini değil 206. maddesindeki (resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu) suçunu oluşturduğundan sanığın bu suçtan mahkumiyeti yerine eylemin ikiye bölünerek aynı eylem nedeniyle hem beraat hem de mahkumiyet kararı verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Karar İçeriği
Yargıtay 8. Ceza Dairesi
2020/1973 E. , 2020/18409 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık …’ın kapalı alanda sigara içmesi nedeniyle kendisi hakkında idari para cezası düzenlenmek istenirken kardeşine ait kimlik bilgilerini verdiği ve kardeşi … adına düzenlenmiş bir trafik ceza tutanağını da ibraz ettiği ancak olay yerine gelen başka bir polis memurunun kendisini tanıması üzerine gerçek kimliğinin ortaya çıktığı, sanığın kendisi hakkında yakalama kararı olduğu için, bu tutanağın tanzimi sırasında kardeşi …’ın kimlik bilgilerini verdiğini ikrar ettiği anlaşılmasına göre,
25.06.2019 tarih ve 2019/8-249 Esas ve 2019/499 Karar sayılı Ceza Genel Kurul kararında belirtildiği üzere; TCK’nın 268. maddedeki suçun oluşması için öncelikle, fail tarafından işlenen bir suçun bulunması gerekmektedir. Başka deyişle iftira suçunun aksine, bu madde bakımından gerçek bir suçun işlenmesi ve bu suçun faili ile 268. maddedeki eylemin failinin aynı kişi olması zorunludur.
İşlenmiş olması gereken suçun kasıtlı veya taksirli suç olması arasında bir fark bulunmamaktadır. Fakat, maddede yalnızca suçtan söz edilmekle, kabahatler veya disiplin eylemleri madde kapsamında değerlendirilmemektedir. Bu kapsamda 13.11.2013 tarihli trafik idari pars cezası tutanağı düzenlenirken kolluk görevlisine (düzenlenecek bir belgeye esas olarak) başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma eylemi TCK.nın 268. maddesini değil 206. maddesindeki suçu oluşturduğundan sanığın bu suçtan mahkumiyeti yerine eylemin ikiye bölünerek aynı eylem nedeniyle hem beraat hem de mahkumiyet kararı verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi
- Takibe konu kira sözleşmesine kiracının karşı çıkmaması halinde; alacaklının takibi, İİK’nun 68/1 maddesi anlamında “imzası ikrar edilen ve borç ikrarını içeren bir belgeye” dayanmaktadır.
- Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir.
- Miras bırakanın, uzun yıllar kendisine ve eşine sağladığı bakım ve desteğin minnet duygusu yanında ileride de kendisine bakacağı düşüncesi ve güveniyle gelinine taşınmaz devretmesi muvazaa olarak nitelendirilemez.
- Menfi Tespit Davası- Depozito – Teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksiklikler ve ayıplardan kiracının sorumluluğu
- Kiracının Kiralayana Boş Senet Vermesi – Menfi Tespit Davası – Hatır Senedi – İspat Külfeti ve Şekli