
ÖZET :
- Davalı banka tarafından ipotek tesis işleminden önce tanzim ettirilen ekspertiz raporunda birinci katın kullanıldığının tespit edildiği, yapılan kolluk araştırması ve dinlenen tanık beyanlarına göre de, ipoteğe konu taşınmazın uzun yıllardır davacı ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullandığının anlaşıldığı, TMK’nın ilgili hükümleri gereği diğer eşin açık rızası olmadan aile konutuna ilişkin tasarrufta bulunulamayacağı bu nedenle davacı eşin rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
“İçtihat Metni”
İçeriği
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
2018/2351 E. , 2019/3869 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14/11/2017 tarih ve 2017/476-2017/546 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı Banka vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, mülkiyeti müvekkilinin eşi davalı …’ya ait olan aile konutu davalı banka tarafından müvekkilinin rızası alınmaksızın ipotek tesis edildiğini, TMK/194 gereğince eşinin rızası olmadan ipotek tesis edilemeyeceğini, bankanın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı …, mahkemeye hitaben sunduğu cevap dilekçesiyle davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
Davalı banka vekili, dava konusu taşınmaza müvekkili tarafından 2001 ve 2006 yıllarında 2 ayrı ipotek tesis edildiğini, davacının bu ipoteklerden haberi olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ipotek tesis işleminin yapıldığı anda tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davalı banka tarafından ipotek tesis işleminden önce tanzim ettirilen ekspertiz raporunda birinci katın kullanıldığının tespit edildiği, yapılan kolluk araştırması ve dinlenen tanık beyanlarına göre de, ipoteğe konu taşınmazın uzun yıllardır davacı ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullandığının anlaşıldığı, TMK’nın ilgili hükümleri gereği diğer eşin açık rızası olmadan aile konutuna ilişkin tasarrufta bulunulamayacağı bu nedenle davacı eşin rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı davalı banka vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Banka vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı Banka vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.793,13 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
- Anayasa Mahkemesi: Ceza infaz kurumlarının fiziki ve tıbbi imkânlarının sağlık durumuna uygun olmamasına dayalı şikâyetler kötü muamele yasağı kapsamında değerlendirilmektedir
- Anayasa Mahkemesi’nden hükümlü ve tutukluları yakından ilgilendiren ihlal kararı
- İşçi genel tatilde çalışmaya zorlanamaz. Genel tatilde çalışmaya zorlanan işçi iş akdini haklı nedenle feshedebilir.
- Ek MTV AYM Gündeminde : Anayasa Mahkemesi 28 Eylül Perşembe Günü Ek MTV Düzenlemesini Esastan Görüşecek.
- 23 EYLÜL 2023 TARİHLİ 52. BARO BAŞKANLARI TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESi ; 27 Eylül Çarşamba günü, meslektaşımızın katlediği Bodrum’da Baro Başkanları ve meslektaşlarımızla yürüyüş yapılarak, ortak basın açıklaması gerçekleştirilecektir.