Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir. (1)
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (2)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (3).
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09/05/1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usuli kazanılmış hak oluşturmayacağına dair kararı bulunmaktadır.
Kaynaklar :
- 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı
- Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.
- 04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK
İLGİLİ;
- Kira sözleşmesi kapsamında verilen depozito bankaya yatırılıp değerlendirilmemişse bile gerekli hesaplamalar yapılarak güncel değeri üzerinden iade edilmelidir.
- Sözleşmede kiracının yaptırdığı harcamaların talep edilemeyeceğine ilişkin hüküm olsa bile bunun zorunlu ve faydalı masrafları isteyemeyeceği anlamına gelmediği…
- Her yıl 12 adet senet düzenleneceği ve kira ödemesi esnasında ödeme yapılan ayın senedinin iade edileceği – Teminat Senedi – Senet bedellerinin ödendiğinin kiracı tarafından ispatlanması gerektiği…
- Apartman yönetimi, yasadan ve yönetim planından kaynaklı yetkisince borç ve alacak sözleşmeleri yapabilir.
- Kişisel ilişki düzenlemesinde, velayeti babaya bırakılan çocuğun beyanına itibar edilmeyerek çocuk ile anne arasında yatılı şekilde kişisel ilişki tesis edilmesi isabetli değildir.
+ There are no comments
Add yours