
Aslı olmayan belgeyi onaylama veya aslına aykırı suret çıkarma
- Avukatlık Kanunu’nda düzenlenen özgü suçlar arasında yer alan 1136 sayılı Avukatlık Kanunun 56. maddesinde;
- aslı olmayan belgeyi onaylama veya aslına aykırı suret çıkarma eylemleri müeyyide altına alınmıştır.
Avukatlık Kanunu’nun ‘örnek çıkarabilme ve tebligat yapabilme hakkı’ başlığını taşıyan 56. maddesinin birinci fıkrası;
usulüne uygun olarak düzenlenen ve avukata verilmiş olan vekâletnamenin örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanabileceğini, avukatın çıkardığı vekâletname örnekleri bütün yargı mercileri, resmî daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmî örnek hükmünde olduğu kuralına yer vermektedir.
Maddenin ikinci fıkrası ise asıllarının verilmesi kanunda açıkça gösterilmeyen hallerde avukatlara, takip ettikleri işlerde, aslı kendilerinde bulunan her türlü kâğıt ve belgelerin örneklerini kendileri onaylayarak yargı mercileri ile diğer adalet dairelerine verebilmek yetkisini vermektir.
Suç, 56/2. maddesinin ikinci cümlesinde düzenlenmiştir. Hükme göre aslı olmayan vekâletname veya diğer kâğıt ve belgelerin örneğini onaylayan yahut aslına aykırı örnek veren avukat cezalandırılır.
Suçla korunan hukuksal değer aslında belgede sahtecilik suçlarında olduğu gibi kamunun güvenidir. Ancak burada kanun koyucu avukatlık mesleği mensuplarına tanıdığı bir yetkinin kötüye kullanılmasını da cezalandırmaktadır. Sonuç olarak kanun koyucu, avukatlara kamu nazarında ek bir güven atfetmekte ve bu güvene aykırı davranışları özel olarak düzenlenmektedir.
Esasında söz konusu madde avukatın kendi görev alanına giren işlerde resmi evrakta sahtekârlığını cezalandırmaktadır.
Zira bu hüküm olmasa dahi 5237 sayılı TCK ile kamu görevlisi sayılan avukatın, TCK’nın 204/2. maddesi gereğince cezalandırılması gerekecektir. Ancak özel düzenleme nedeniyle avukatlara ilişkin uygulanması gereken hüküm Av. K.’nın 56. maddesidir.
Suçun maddi konusu iki başlıkta toplanabilir.
Bunlardan ilki; avukatların vekâletnameleridir.
İkincisi ise aslı kendilerinde bulunan ve asıllarının verilmesi kanunda açıkça gösterilmeyen hallerde her türlü kâğıt ve belgelerdir. O halde yapılması gereken ilk tespit, kanun gereği asılları verilmesi gereken evrak ve belgeler bu suç kapsamı dışında kalmaktadır.
Suçun maddi unsuru incelendiğinde kanunun iki farklı eylemi farklı koşullarla cezalandırdığı görülmektedir. Aslı olmayan vekâletname veya diğer kâğıt ve belgelerin örneğini onaylamak cezalandırılan ilk eylemdir. Kanun tıpkı diğer resmi belgede sahtekârlık suçlarında olduğu gibi belgenin düzenlenmesini yeterli görmekte ve kullanılmasını aramamaktadır. Onaylanan belgenin aslının olmaması gerekmektedir. Yoksa aslının var olmasına karşın, avukatta bulunmaması durumunda suç oluşmayacaktır.
Kaynaklar :
- Avukat kâğıt ve belgenin aslını görüp örneğini çıkarttıktan sonra belgenin aslını iade etmemeli, onaylı örnek belgenin sahtecilik iddiası ihtimaline karşı belgenin aslını dosyasında muhafaza etmelidir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/1170 E. , 2019/488 K.)
- Doç. Dr. Fatih S. Mahmutoğlu, Ar. Gör. Serdar Talas
- Kira Fark Alacağına İlişkin Alacak Davası; Tarafların Özgür İradeleri ile Kararlaştırdıkları Kira Sözleşmesimdeki Artış Kartına İlişkin Hükümlerin Uygulanması Gerektiği…
- AİHM temyiz mahkemesi olmayıp kural olarak delil değerlendirmesi yapamaz. Ancak “keyfilik” ve “açık hata” AİHM’in temyiz mahkemesi olmama kuralının istisnalarıdır.
- AİHM, Yalçınkaya Kararını Açıkladı.
- Mahpusların haberleşme hürriyeti
- AİHM; tutuklunun mektuplarının taranarak UYAP’a kaydedilmesi Özel ve Aile Hayatı’nın ihlalidir.