Gündem
Anasayfa » YARGITAY KARARLARI » Noter vasıtasıyla aracını devreden satıcı parasını alamadığı gerekçesi ile açık faturaya dayalı olarak alacaklıya karşı icra takibi yapabilir mi?

Noter vasıtasıyla aracını devreden satıcı parasını alamadığı gerekçesi ile açık faturaya dayalı olarak alacaklıya karşı icra takibi yapabilir mi?

  • ÖZET :
  • Davacı ile davalı arasında 01/04/2011 tarihinde resmi şekilde düzenlenen ve araç satımını konu alan sözleşme imzalandığı,
  • noterde resmi şekilde düzenlenen bu belgenin içeriğinde açıkça davacı satıcının sözleşmeye konu aracı karşı tarafa teslim ettiği ve bedelini de tahsil ettiği kaydının yer aldığı, her ne kadar davacı taraf aynı tarihli açık faturayı düzenlemek sureti ile davalıdan aracın devri nedeni ile bedel talep etmiş ise de,
  • satıcı davacının 01/04/2011 tarihli resmi satış belgesinde aracın davalı borçluya hali hazır durumu ile satılarak bedelinin tamamının alındığının belirtildiği, açık fatura nedeni ile davacının resmi senedin aksini kanıtlayamadığı, resmi senedin aksinin ancak aynı güçteki başka bir resmi senet ile kanıtlanmasının mümkün olduğu, bu durumda davacının alacağının varlığının kanıtlanamadığı, alacaklının davasının reddi gerektiği…

Karar İçeriği

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi         

2020/3686 E.  ,  2021/982 K.


“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.11.2018 tarih ve 2018/472-2018/947 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, yapılan ödemelerin mahsubu sonucu alacaklı olduklarını, alacağın tahsili için başlatılan Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2011/10664 sayılı icra dosyasına itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıdan 01/04/2011 tarihli fatura ile araç satın aldıklarını ve bedelini peşin ödediklerini, resmi senette bedelin alındığının yazılı olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı ile davalı arasında 01/04/2011 tarihinde resmi şekilde düzenlenen ve araç satımını konu alan sözleşme imzalandığı, noterde resmi şekilde düzenlenen bu belgenin içeriğinde açıkça davacı satıcının sözleşmeye konu aracı karşı tarafa teslim ettiği ve bedelini de tahsil ettiği kaydının yer aldığı, her ne kadar davacı taraf aynı tarihli açık faturayı düzenlemek sureti ile davalıdan aracın devri nedeni ile bedel talep etmiş ise de, satıcı davacının 01/04/2011 tarihli resmi satış belgesinde aracın davalı borçluya hali hazır durumu ile satılarak bedelinin tamamının alındığının belirtildiği, açık fatura nedeni ile davacının resmi senedin aksini kanıtlayamadığı, resmi senedin aksinin ancak aynı güçteki başka bir resmi senet ile kanıtlanmasının mümkün olduğu, bu durumda davacının alacağının varlığının kanıtlanamadığı, alacaklının davasının reddi gerektiği, davacı icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı kanıtlanamadığı için davalının kötü niyet tazminatı isteme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 135,10 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir