
✏️ Aynı anda üretilen, nakledilen, ülkeye sokulan paraların tümü tek bir suç oluşturmaktadır. Sayılan fiillere katılmadan, yasal olmayan yollardan elde edilen bir miktar sahte para ve paraya eşit sayılan değerlerin kullanıma sunulması ise, "tedavüle koymak" fiilini oluşturmakta ve niteliği itibariyle sürekliliği gerektirmesi nedeniyle tek bir suçu teşkil etmektedir.
✏️ Ancak bu durum, yıllarca devam eden fiilin her zaman tek bir suçu oluşturacağı şeklinde de yorumlanmamalıdır. Fiili veya hukuki kesintinin varlığı halinde ayrı suçların oluştuğu kabul edilmelidir. Hukuki kesinti iddianamenin düzenlenmesi, mahkumiyet kararı, vazgeçme üzerine verilen düşme kararı, af yasası gibi durumların ortaya çıkması ile gerçekleşmektedir.
✏️ Fiili kesinti ise failin eylemine ara vermesi veya yakalanması, tutuklanması, askere gitmesi, uzun süre hastanede yatması gibi bir nedenle eylemin sürdürülememesi hallerinde meydana gelmektedir.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi
2021/12708 E. , 2021/17779 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Parada sahtecilik
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.06.2021 tarihli ve KD-2021/54038 sayılı itirazı ile parada sahtecilik suçunun kesintisiz suçlardan olması ve iddianamenin düzenlenmesi ile hukuki kesintinin oluşması karşısında, hükümlünün aynı suçtan Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/408-2012/434 Esas-Karar ve Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/418-2013/276 Esas-Karar sayılı ilamlarıyla mükerrer cezalandırıldığı anlaşıldığından Dairemizin 10/09/2014 gün ve 2014/10461-19329 Esas-Karar sayılı onamaya dair ilamının kaldırılarak davaların birleştirilmesi mahkeme kararının tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun yeniden takdiri için bozulmasına karar verilmesi, itirazın yerinde görülmemesi halinde ise Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesi talep olunmuştur.
Aynı anda üretilen, nakledilen, ülkeye sokulan paraların tümü tek bir suç oluşturmaktadır. Sayılan fiillere katılmadan, yasal olmayan yollardan elde edilen bir miktar sahte para ve paraya eşit sayılan değerlerin kullanıma sunulması ise, “tedavüle koymak” fiilini oluşturmakta ve niteliği itibariyle sürekliliği gerektirmesi nedeniyle tek bir suçu teşkil etmektedir. Ancak bu durum, yıllarca devam eden fiilin her zaman tek bir suçu oluşturacağı şeklinde de yorumlanmamalıdır. Fiili veya hukuki kesintinin varlığı halinde ayrı suçların oluştuğu kabul edilmelidir. Hukuki kesinti iddianamenin düzenlenmesi, mahkumiyet kararı, vazgeçme üzerine verilen düşme kararı, af yasası gibi durumların ortaya çıkması ile gerçekleşmektedir. Fiili kesinti ise failin eylemine ara vermesi veya yakalanması, tutuklanması, askere gitmesi, uzun süre hastanede yatması gibi bir nedenle eylemin sürdürülememesi hallerinde meydana gelmektedir. Somut olaya bakıldığında ise; Hükümlü … hakkında Manisa Cumhuriyet Başsavcılığınca; 2012/10638 sayılı soruşturmada 29.07.2012 tarihinde işlediği parada sahtecilik suçundan … seri nolu iki adet 200 TL’lik banknotu müşteki …’e verdiğinden bahisle 05.11.2012 tarihli yine 2012/11845 sayılı soruşturmada 03.06.2012-18.06.2012-05.08.2012-19.11.2012 tarihlerinde Müştekiler …, …, … ve …’a karşı …, …, …, … seri numaralı 200 TL tutarlı sahte banknotları verdiğinden iddia edilerek 06.12.2012 tarihinde kamu davaları açıldığı, birleştirilen davalar sonunda Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesince 13.12.2012 tarih 2012/408 (Esas) ve 2012/434 (Karar) ile; …’a karşı 19.11.2012 tarihinde işlemiş olduğu sahte para sürmek suçundan TCK 197/1, maddesi gereğince 3 YIL HAPİS VE 2.000 TL APC, katılan … ve müştekiler …, … ve …’a karşı sahte para sürmek suçundan TCK 197/1. maddesi uyarınca 7 YIL HAPİS VE 10.000 TL APC cezalandırıldığı, sanığın temyiz üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince 18.04.2013 tarih 2013/3966-12259 Esas-Karar sayı ile hükümlerin onandığı, bu defa … hakkında 08.11.2012 tarihinde müşteki …’ya karşı işlediği parada sahtecilik suçundan Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca 2012/17408 sayılı soruşturmada Karşıyaka Cumhuriyet BaşSavcılığı Suç Eşyası Esas Defterinin 2012/3437 sırasında kayıtlı 1 Adet … … seri numaralı 200 lük sahte banknotu piyasaya sürmekten 04.12.2012 tarihli iddianame ile “…’nin olay tarihinde idaresindeki araç ile suça sürüklenen çocuk … olduğu halde birlikte piyasaya sahte para sürmek amacıyla … ilinden …. ilçesine geldikleri” de belirtilerek kamu davası açıldığı, yargılamayı yapan Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesince 30.05.2013 tarih ve 2012/418 (Esas) ve 2013/276 (Karar) sayılı hüküm ile … hakkında parada sahtecilik suçundan TCK 197/1, 62, 52, maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü kurularak 2 YIL 1 AY HAPİS ve 500 TL APC cezası ile adı geçenin cezalandırıldığı, temyiz üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince 10.09.2014 gün ve 2014/10461-19329 Esas-Karar sayılı ilamı ile hükmün onanarak kesinleştiği olayda; müşteki …’ ye karşı işlenen suçun iddianamesinin 05.11.2012 tarihinde düzenlenmesinden sonra incelemeye konu edilen Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen suçun 08.11.2012 tarihinde hukuki kesintinin gerçekleşmesinden sonra işlendiği anlaşıldığından; ayrıca incelemeye konu edilen müşteki …’ya karşı suç nedeniyle 08.11.2012 tarihinde gözaltına alınmasından sonra Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin dosyasına konu edilen …’a karşı suçun 19.11.2012 tarihinde işlendiği gözaltına alınmanın da hukuki kesinti oluşturduğundan birleşmeye uygun olmadığı; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2016/8-1435 Esas 2019/624 Karar, 22.10.2019 tarihli kararında belirtildiği üzere, farklı seri numaraları olan paraların farklı yerlerde ve şekillerde piyasaya sürülmesinin fiili kesinti oluşturması nedeniyle diğer müştekiler …’a, …’ye, …’a yönelik suç tarihleri ile incelemeye konu edilen suç tarihleri arasındaki zaman yer farkı ve paraların farklı olması gözetildiğinde birleşmesi mümkün olmayıp açıklanan nedenlerle Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ileri sürülen itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden Dairemizin 2014/10461 Esas 2014/19329 Karar sayılı 10.09.2014 tarihli onama kararının değiştirilmesine yer olmadığına, 5271 sayılı CMK.nın 308/3. maddesi uyarınca dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmek üzereYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.