➡️ Adli Tatilde Görülen Dava ve İşler-HMH 103. Madde

➡️ Anlaşmalı boşanma davası adli tatilde görülebilir mi?

➡️ İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davalar adli tatilde de görülebildiğinden temyiz süresi adli tatil içinde işlemeye devam eder.

➡️ İşverenin açtığı alacak davasının HMK’nun 103. maddesinde sayılan adli tatilde görülecek dava ve işlerden olmadığı…

➡️ Adli tatil süresi içerisinde yapılan tebliğ geçerli olup, tebliğin adli tatilde yapılması halinde süreler işlemez ve temyiz süresi adli tatilin bittiği günden itibaren başlar.

  • ÖZET ;
  • ➡️ Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
  • ➡️ Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, adli tatil içerisinde görülemeyecek işlerdendir.
  • ➡️  Adli tatilde bakılamayan davalarda 6100 sayılı HMK’nın 150/3. maddesindeki üç aylık sürenin son günü adli tatile denk gelirse bu süre adli tatilin bittiği günden itibaren (HMK’nın 104. maddesi gereği) 1 hafta uzatılmış sayılacaktır.
  • ➡️ Somut olayda, üç aylık yasal sürenin son günü olan 15.08.2018 tarihi adli tatile denk geldiğinden, adli tatilin bitiminden itibaren 1 hafta içerisinde yenileme talebinde bulunabileceği açıktır. Mahkemece açılmamış sayılmasına ilişkin karar bu bir haftalık süre içinde 07.09.2018 tarihinde yazılmıştır.
  • Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Karar İçeriği

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi         

2018/4618 E.  ,  2019/2454 K.


“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi … ‘in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Mahkemece, dava dosyasının işlemden kaldırıldığı 15.05.2018 tarihinden karar tarihine kadar 3 ay içerisinde dava yenilenmediğinden HMK’nın 150/5 maddesi uyarınca 16.08.2018 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ve davalı tarafın katılmadığı 15.05.2018 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen davanın yenileninceye kadar H.M.K’nun 150.maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı ve 07.09.2018 tarihinde yazılan karar ile asıl ve birleştirilen davaların 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesi uyarınca 16/08/2018 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verildiği, anılan kararın davacılar vekiline 14.09.2018 tarihinde tebliği edildiği ve vekilin süresinde kararı temyiz ettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelir ki, eldeki dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, adli tatil içerisinde görülemeyecek işlerdendir. Adli tatilde bakılamayan davalarda 6100 sayılı HMK’nın 150/3. maddesindeki üç aylık sürenin son günü adli tatile denk gelirse bu süre adli tatilin bittiği günden itibaren (HMK’nın 104. maddesi gereği) 1 hafta uzatılmış sayılacaktır.
Somut olayda, üç aylık yasal sürenin son günü olan 15.08.2018 tarihi adli tatile denk geldiğinden, adli tatilin bitiminden itibaren 1 hafta içerisinde yenileme talebinde bulunabileceği açıktır. Mahkemece açılmamış sayılmasına ilişkin karar bu bir haftalık süre içinde 07.09.2018 tarihinde yazılmıştır.
Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


  • ÖZET;
  • ➡️ Bir kısım davalılar vekilinin istinaf talebi ise istinaf harçlarının ve gider avansının muhtıraya rağmen süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle 20.08.2019 tarihli ek karar ile reddedilmiş, kararın davacı vekili ve davalılar …ve … ile davalı … vekili tarafından istinafı üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; harçların ve gider avansının yatırılması için davalılar vekiline gönderilen muhtıranın 07.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, 15.08.2019 tarihinde de gerekli miktarın yatırıldığı, adli tatile rastlaması nedeniyle süresinde olduğu…

Karar İçeriği

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi        

 2020/1976 E.  ,  2021/2760 K.


“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan babası …’in 159 ada 411 parsel sayılı taşınmazını oğlu olan davalı …’ye,…’nin de taşınmazdaki 1/2 payını kardeşi olan diğer davalı …’ye satış göstermek suretiyle devrettiğini, yine mirasbırakanın 159 ada 260 parsel sayılı taşınmazı ile 1487 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 olan payının tamamını torunu olan davalı …’a; 183 ada 84 parsel sayılı taşınmazını ise gelini olan davalı …’a ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalıların bakım yükümlülüklerini yerine getirmediğini, mirasbırakan babasına kendisinin baktığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, hakdüşürücü sürenin dolduğunu, kardeşi olan diğer davalı … ve babası ile birlikte yıllarca ortak çalıştıklarını, beraber kazandıklarını ancak kazanımların mirasbırakan babaları nezdinde tutulduğunu, babalarının bağkur borcunu kapattıklarını, hacca gidebilmesi için gerekli parayı da yine davalı kardeşi ile kendisinin ödediğini, dava konusu 159 ada 411 parsel sayılı taşınmazın tüm bu emek ve çabaların karşılığı olarak devredildiğini, bahsi geçen harcamalara katkısından dolayı taşınmazın 1/2 payını bedelsiz olarak davalı kardeşi …’ye devrettiğini, davacının yapılan işlemlerden haberdar olduğunu belirterek, diğer davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını, ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirildiğini, satış işleminin de gerçek olduğunu, temliklerin mal kaçırma amaçlı yapılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle 159 ada 411 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen taşınmazların ivazlı birer tasarruf olması nedeniyle tenkise konu edilemeyeceği, mirasbırakanın devirlere ilişkin davalılara karşı açtığı bir dava bulunmadığı, yine mirasbırakanın başka taşınmazları da olduğu, bu sebeple ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen taşınmazlara ilişkin mal kaçırma kastı bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu diğer taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin tavzih talebi 29.07.2019 tarihli ek karar ile; bir kısım davalılar vekilinin istinaf talebi ise istinaf harçlarının ve gider avansının muhtıraya rağmen süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle 20.08.2019 tarihli ek karar ile reddedilmiş, kararın davacı vekili ve davalılar …ve … ile davalı … vekili tarafından istinafı üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; harçların ve gider avansının yatırılması için davalılar vekiline gönderilen muhtıranın 07.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, 15.08.2019 tarihinde de gerekli miktarın yatırıldığı, adli tatile rastlaması nedeniyle süresinde olduğu;
yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin aleyhine hüküm tesis edilen davalılardan alınması gerektiği, 411 parsel sayılı taşınmazın temlikinin muvazaalı olması nedeniyle bu parsel yönünden davanın kabul edilmesinin ve dava konusu diğer taşınmazlar bakımından davanın reddedilmesinin doğru olduğu, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tescili, kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılması yönünde hüküm kurulması gerektiği, tüm kaydın iptali ile davacı adına tescilinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine; 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile; ilk derece mahkemesinin; tavzih talebinin reddine dair 29.07.2019 tarihli ek kararının, bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair 20.08.2019 tarihli ek kararının, 11.07.2019 tarih 2017/131 Esas ve 2019/816 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve bu şekilde düzeltilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı …’in yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 16.459,40. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı davalı …’den alınmasına, 24/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir