Kadının erkeğe ve ailesine karşı beddua ederek saygı gösterme yükümlülüğünü ihlal etmek eylemi nedeniyle, erkeğin ise kadına hakaret etme eylemi nedeniyle eşit kusurlu oldukları…

6 min read

Kadının erkeğe ve ailesine karşı beddua ederek saygı gösterme yükümlülüğünü ihlal etmek eylemi nedeniyle, erkeğin ise kadına hakaret etme eylemi nedeniyle eşit kusurlu oldukları…

İLGİLİ ;

➡️ Eşlerden birinin diğerine  “oğlum” diye hitap etmesi boşanma sebebi midir?

➡️ Boşanma davasında kadının eşit kusurlu olması halinde kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmez.

➡️ Eşine “Sen kimsin bana karışamazsın, sen salak mısın, sen erkek misin” şeklinde mesaj atan kadın boşanmada ağır kusurlu olup yoksulluk nafakası alamaz.

➡️ Sadakatsizlik ve Eşlerin Kusur Durumu

➡️ Yargıtay; Cinsel ilişkiden kaçınanın kadın olduğuna dair bir delil bulunmaması halinde, cinsel ilişkinin sağlanamamasından erkek eşin kusurlu olduğu kabul edilmelidir.

➡️ Boşanma Davası Dilekçe Örneği

  •  ➡️  İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince “Davacı erkeğin davalı kadına şiddet uyguladığı (affedildiği için), kendi ailesi ile Whatsapp grubu kurup kadına ve kadının ailesine rencide edici sözler söylediği, izin zamanlarını kendi akrabalarının yanında geçirerek evi ve eşini ihmal ettiği”(dayanılmadığı için) vakalarının gerekçeden çıkartılmasına, gerekçenin “Kadının erkeğe ve ailesine karşı saygı gösterme yükümlülüğünü ihlal etmek eylemi nedeniyle, erkeğin ise kadına hakaret etme eylemi nedeniyle eşit kusurlu olduklarının tespitine” şeklinde düzeltilmesine,” gerekçesiyle tarafların eşit kusurlu olduklarına ve davalı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Karar İçeriği

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

2021/7258 E.  ,  2021/6699 K.


“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından vekalet ücreti yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında ilk derece mahkemesince “Davacının ailesinin davalıyı istemediği ve davalı hakkında küçük düşürücü sözler sarf ettikleri, whatsapp adıyla anılan sosyal görüşme ortamında davacının aile fertlerinin üye olduğu grupta davalı ve davalının ailesi hakkında eleştirel yorumlar yaptıkları, davalının şahit olduğu bu konuşmalardan rahatsız olduğu ve bu konuşmaları içselleştirdiği, bu durumun da tarafların evliliğine yansıdığı, taraflar arasında sürekli tartışmalar yaşandığı, dolayısıyla davalının da davacıya ve davacının ailesine birtakım tepkiler gösterdiği, hatta davacının aile fertlerine beddua ettiği, davalıya hakaret ettiği, tartışmalar sırasında zaman zaman davacının da davalıya karşı şiddet uyguladığı, davacının tayini çıkması ile birlikte tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları dönemde davacının izin kullandığı tarihlerde anlaşmazlıklar nedeniyle zaman zaman ortak konuta uğramadığı, yaklaşık 2 yıl kadar önce de ortak konutu terk ettiği, tarafların 1,5-2 yıldır fiilen ayrı yaşadıkları, aralarında yaşanan tartışmalar nedeniyle anlaşamadıkları ve biraraya gelemedikleri, evliliğin devamının imkansız hale geldiği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve davalının davacı ve ailesine karşı saygı gösterme yükümünü ihlal etmekle hafif kusurlu olduğu, bunun karşısında davacının kendi akrabaları ile whatsapp grubu kurarak davalı eşi hakkında olumsuz konuşmalar yaparak eşini rencide etmesi ve kişilik haklarına zarar vermesi, izin zamanlarının tümünü kendi akrabalarına ayırarak eşine ve evine gereken ilgi ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve davalıya şiddet uygulamış olması nedeniyle daha ağır kusurlu olduğu” gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı kadın yararına 10.000 TL maddi-10.000 TL manevi tazminata yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş olup, bu karara karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden, davalı kadın tarafından ise tüm yönleriyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince “Davacı erkeğin davalı kadına şiddet uyguladığı (affedildiği için), kendi ailesi ile Whatsapp grubu kurup kadına ve kadının ailesine rencide edici sözler söylediği, izin zamanlarını kendi akrabalarının yanında geçirerek evi ve eşini ihmal ettiği”(dayanılmadığı için) vakalarının gerekçeden çıkartılmasına, gerekçenin “Kadının erkeğe ve ailesine karşı saygı gösterme yükümlülüğünü ihlal etmek eylemi nedeniyle, erkeğin ise kadına hakaret etme eylemi nedeniyle eşit kusurlu olduklarının tespitine” şeklinde düzeltilmesine,” gerekçesiyle tarafların eşit kusurlu olduklarına ve davalı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.






Ancak bölge adliye mahkemesi kararında, ilk derece mahkemesince davacı erkeğe yüklenen “Davacının ailesinin davalıyı istemediği ve davalı hakkında küçük düşürücü sözler sarf ettikleri” vakıasından bahsedilmemiştir. Anılan kusurlu davranışların davacı erkekten çıkarılıp çıkarılmadığı, çıkarıldıysa hangi gerekçelerle çıkarıldığı hususları anlaşılamamaktadır. Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır (Anayasa’nın 141/3. maddesi). Açıklanan nedenlerle kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının bozma sebep ve şekline göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.09.2021 (Per.)

Editör http://sanalhukuk.org

Güncel ve Güvenilir Hukuki Bilgi

Daha Fazla

+ There are no comments

Add yours