ÖZET:

  • 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesinin sadece hapis cezasına mahkumiyet halinde uygulanabileceği gözetilmeden, sonuç olarak adli para cezası ile cezalandırılan sanık hakkında, TCK’nin 58, 5275 sayılı Kanun’un 106. ve 108. maddelerine aykırı olarak, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,
  • 2) Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Kozan Sulh Ceza Mahkemesinin 29/01/2013 karar tarihli, 2012/1085 Esas – 2013/204 Karar sayılı ilamının mahkumiyet hükmü niteliğinde bulunmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” dair olduğu ve TCK’nin 58. maddesi kapsamında tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
  • 3) Suç tarihinde adli sicil kaydında yalnızca mahkumiyet hükmü niteliğinde bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunan sanık hakkında, “Sanığın adli sicil kaydında daha önceden kasıtlı suçlardan mahkumiyetinin bulunması nedeniyle, şartları oluşmadığından” şeklinde, adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının mahkumiyet hükmü olduğu kabul edilerek, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
  • Bozmayı gerektirmiş,

Karar İçeriği

Yargıtay 3. Ceza Dairesi         

2019/1270 E.  ,  2019/8733 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkındaki hüküm miktar itibariyle kesin nitelikte ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.03.2014 tarih ve 2013/8-113 Esas – 2014/120 sayılı kararında da belirtildiği üzere, kesin nitelikte olan adli para cezasına ayrıca TCK’nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanması nedeniyle, kesin nitelikteki hükmün temyizi kabil olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesinin sadece hapis cezasına mahkumiyet halinde uygulanabileceği gözetilmeden, sonuç olarak adli para cezası ile cezalandırılan sanık hakkında, TCK’nin 58, 5275 sayılı Kanun’un 106. ve 108. maddelerine aykırı olarak, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,
2) Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Kozan Sulh Ceza Mahkemesinin 29/01/2013 karar tarihli, 2012/1085 Esas – 2013/204 Karar sayılı ilamının mahkumiyet hükmü niteliğinde bulunmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” dair olduğu ve TCK’nin 58. maddesi kapsamında tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
3) Suç tarihinde adli sicil kaydında yalnızca mahkumiyet hükmü niteliğinde bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunan sanık hakkında, “Sanığın adli sicil kaydında daha önceden kasıtlı suçlardan mahkumiyetinin bulunması nedeniyle, şartları oluşmadığından” şeklinde, adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının mahkumiyet hükmü olduğu kabul edilerek, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir