ÖZET :
- Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde; mahkemece kadının erkeğe “Boy yok, para yok sen adam mısın?” dediği kabul edilmişse de erkeğin dilekçesinde bu yönde bir iddiası olmadığı belirtilmesine karşın, davacı kadının kusurlarını belirlerken “Boy yok, para yok sen adam mısın? dediği” vakıasını kusur olarak yükleyerek gerekçenin, kendi içinde çelişki oluşmasına neden olmuştur.
- Davalı erkeğin kusurlarını belirlerken de ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlardan “Erkeğin ailesinin etkisinde kalması” kusurunu çıkarmıştır. Bölge adliye mahkemesince bu şekilde kusur düzeltmesi yaptığı halde, kararın hüküm kısmında tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
2021/909 E. , 2021/2215 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince davanın kabulüne ve ferilere ilişkin hüküm kurulmuş; ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, tarafların istinaf’ başvurularının esastan reddine karar vermiştir.
Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde; mahkemece kadının erkeğe “Boy yok, para yok sen adam mısın?” dediği kabul edilmişse de erkeğin dilekçesinde bu yönde bir iddiası olmadığı belirtilmesine karşın, davacı kadının kusurlarını belirlerken “Boy yok, para yok sen adam mısın? dediği” vakıasını kusur olarak yükleyerek gerekçenin, kendi içinde çelişki oluşmasına neden olmuştur.
Davalı erkeğin kusurlarını belirlerken de ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlardan “Erkeğin ailesinin etkisinde kalması” kusurunu çıkarmıştır. Bölge adliye mahkemesince bu şekilde kusur düzeltmesi yaptığı halde, kararın hüküm kısmında tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi
- Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erinç Sağkan’dan avukatlara çağrı.
- Kiracı tarafından yalnızca fesih bildiriminin gönderilmesiyle kira sözleşmesi sona ermez. Kiralananın fiilen boşaltılması ve anahtarın da kiraya verene teslimi gerekir. Aksi halde kiracı fiili tahliye tarihine kadar kira bedelinden sorumludur.
- Çorlu Tren Katliamı Davası’nda karar açıklandı.
- Anayasa Mahkemesi:
Arabuluculuk
Kanunu’ndaki, ilk toplantıya katılmayan
taraf davada kısmen veya
tamamen haklı çıksa bile
yargılama giderinin
tamamından sorumlu
tutulur ve bu taraf
lehine vekalet ücretine
hükmedilmez ifadesi
Anayasa’ya aykırıdır. - Kira sözleşmesi kapsamında verilen depozito bankaya yatırılıp değerlendirilmemişse bile gerekli hesaplamalar yapılarak güncel değeri üzerinden iade edilmelidir.
+ There are no comments
Add yours