
- ÖZET:
- Yüklenici ile davalı arasında yapılan sözleşme uyarınca davacının çalıştırdığı işçiye ödenen işçilik alacakları ve işe iade edilmeme nedeniyle ödenen tazminatın işverenden tahsiline ilişkindir.
- Dava dışı işçinin davacı yanında çalışan işçi olması ve işçilik alacaklarından davacının sorumlu olması kendi bünyesinde çalışmadığı dönemlerle ilgili ödemeleri davalıdan talep edemeyeceğine dair mahkeme gerekçesi doğru ise de; davacının işe iade edilmeme nedeniyle ödediği bedele ilişkin talebin tamamen reddi doğru görülmemiştir.
- Dava dışı işçinin açtığı işe iade davası kabul edilmiş, işe iade edilmemesi halinde tazminat ödenmesi ve bu tazminattan davalı ve davacının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına mahkemece hükmedilmiştir.
- İş akdinin feshedildiği sırada davalı ile davacı arasında sözleşme bulunduğu, işin niteliği gereği işe iadenin ancak davalı işyerinde yerine getirilmesinin mümkün olduğu ve müteselsil sorumluluğa karar veren mahkeme hükmü nazara alındığında dava dışı işçiye ödenen işe iade tazminatından davalının yarı oranında sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi
2019/1063 E. , 2020/2192 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında çalıştırılan dava dışı işçinin açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden davalının sorumlu olduğunu, bu talebin kabul görmemesi halinde asıl işveren olan kurumun işçiye yapılan ödenen bedellerin yarı oranında sorumluluğuna karar verilmesi gerektiğini, davacı yüklenicinin işçiyi çalıştırdığı kendi dönemi ile sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak öncelikle ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini, aksi halde ödenen bedellerin yarı oranından belediyenin de sorumlu olduğu kabul edilerek buna göre hesaba esas olmak üzere şimdilik 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili işçinin ücretlerinden davacının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı belediyenin üst işveren, davacının ise alt işveren olduğu, tazminat ödemekle yükümlü olan alt işverenin üst işverene rücu hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava; yüklenici ile davalı arasında yapılan sözleşme uyarınca davacının çalıştırdığı işçiye ödenen işçilik alacakları ve işe iade edilmeme nedeniyle ödenen tazminatın işverenden tahsiline ilişkindir.
Dava dışı işçinin davacı yanında çalışan işçi olması ve işçilik alacaklarından davacının sorumlu olması kendi bünyesinde çalışmadığı dönemlerle ilgili ödemeleri davalıdan talep edemeyeceğine dair mahkeme gerekçesi doğru ise de; davacının işe iade edilmeme nedeniyle ödediği bedele ilişkin talebin tamamen reddi doğru görülmemiştir.
Dava dışı işçinin açtığı işe iade davası kabul edilmiş, işe iade edilmemesi halinde tazminat ödenmesi ve bu tazminattan davalı ve davacının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına mahkemece hükmedilmiştir.
İş akdinin feshedildiği sırada davalı ile davacı arasında sözleşme bulunduğu, işin niteliği gereği işe iadenin ancak davalı işyerinde yerine getirilmesinin mümkün olduğu ve müteselsil sorumluluğa karar veren mahkeme hükmü nazara alındığında dava dışı işçiye ödenen işe iade tazminatından davalının yarı oranında sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Bu gerekçeyle işe iade için ödenen bedelle ilgili davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken bu talebin de reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin (1) numaralı bent dışındaki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 23.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi
- Anayasa Mahkemesi: Ceza infaz kurumlarının fiziki ve tıbbi imkânlarının sağlık durumuna uygun olmamasına dayalı şikâyetler kötü muamele yasağı kapsamında değerlendirilmektedir
- Anayasa Mahkemesi’nden hükümlü ve tutukluları yakından ilgilendiren ihlal kararı
- İşçi genel tatilde çalışmaya zorlanamaz. Genel tatilde çalışmaya zorlanan işçi iş akdini haklı nedenle feshedebilir.
- Ek MTV AYM Gündeminde : Anayasa Mahkemesi 28 Eylül Perşembe Günü Ek MTV Düzenlemesini Esastan Görüşecek.
- 23 EYLÜL 2023 TARİHLİ 52. BARO BAŞKANLARI TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESi ; 27 Eylül Çarşamba günü, meslektaşımızın katlediği Bodrum’da Baro Başkanları ve meslektaşlarımızla yürüyüş yapılarak, ortak basın açıklaması gerçekleştirilecektir.