
- ➡️ Bononun teminat senedi olduğu senet metninden anlaşılamıyor ise bononun sözleşme ile bağlantısını kanıtlanmak için sözleşmede senedin vade, tanzim tarihi ve miktarlarına açık bir şekilde atıf bulunmalıdır.
- ➡️ Senet üzerinde asıl borç ilişkisine atıf yapan ve ödemeyi şarta bağlayan kayıtlar olması durumunda bu senede dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamaz.
- ➡️ Bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunlu olmayıp şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir.
- ➡️ Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti takibe kime aittir?
- ➡️ Senette yazı ve rakamla yazılan kısımların farklı olması halinde senet geçerli midir?
- ➡️ Açığa senet düzenlenmek mümkün olup senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiası yazılı delille ispat edilmelidir.
- ➡️ Çift Vadeli Olarak Düzenlenen Senet Geçerli midir?
ÖZET ;
- ➡️ Takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olaya, tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan mülga 6762 Sayılı TTK’nun 690. maddesi göndermesiyle 661, 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK’nun 661/1. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır. Aynı Kanun’un 662. maddesinde; zaman aşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır.
- Şikayete konu icra takip dosyasının incelenmesinde; borçlu hakkında 07/10/2009 tarihinde başlayan takibin kesinleşmesi üzerine, alacaklının 2009 ve 2010 yılları içerisinde haciz taleplerinin bulunduğu, en son 14/06/2010 tarihli haciz talebi üzerine zamanaşımının kesildiği anlaşılmış ise de; bu tarihten sonra 06/05/2014 tarihli yenileme talebi ve 13/05/2014 tarihli haciz talebine kadar, borçlu … yönünden zamanaşımını kesen hiç bir işlem bulunmadığı görüldüğünden, adı geçen borçlu yönünden 3 yıllık bono zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü gerekir.
- O halde; mahkemece, İİK’nun 71/son maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun’un 33/a maddesi uyarınca, şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
2018/11259 E. , 2018/9200 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleştikten sonra zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep etmiş; mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir.
Takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olaya, tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan mülga 6762 Sayılı TTK’nun 690. maddesi göndermesiyle 661, 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK’nun 661/1. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır. Aynı Kanun’un 662. maddesinde; zaman aşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır.
Şikayete konu icra takip dosyasının incelenmesinde; borçlu hakkında 07/10/2009 tarihinde başlayan takibin kesinleşmesi üzerine, alacaklının 2009 ve 2010 yılları içerisinde haciz taleplerinin bulunduğu, en son 14/06/2010 tarihli haciz talebi üzerine zamanaşımının kesildiği anlaşılmış ise de; bu tarihten sonra 06/05/2014 tarihli yenileme talebi ve 13/05/2014 tarihli haciz talebine kadar, borçlu … yönünden zamanaşımını kesen hiç bir işlem bulunmadığı görüldüğünden, adı geçen borçlu yönünden 3 yıllık bono zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü gerekir.
O halde; mahkemece, İİK’nun 71/son maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun’un 33/a maddesi uyarınca, şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi