Çok Okunanlar
Anasayfa » BOŞANMA HUKUKU » Boşanma davasında tanığın, kadının erkeğe hakaret ettiğine dair beyanının soyut ve zaman olarak belirsiz olması nedeniyle kadına kusur yüklenemez.

Boşanma davasında tanığın, kadının erkeğe hakaret ettiğine dair beyanının soyut ve zaman olarak belirsiz olması nedeniyle kadına kusur yüklenemez.

Boşanma davasında tanığın, kadının erkeğe hakaret ettiğine dair beyanının soyut ve zaman olarak belirsiz olması nedeniyle kadına kusur yüklenemez.

  • ÖZET :

Boşanma Hukuku -Tanık Beyanı

  • Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık …’ın kadının erkeğe hakaret ettiğine dair beyanının soyut ve zaman olarak belirsiz olması nedeniyle kadına kusur yüklenemeyeceği, davacı erkeğin daha önce açtığı boşanma davasının reddedildiği de dikkate alındığında, davalı kadına kusur yüklenmemesinin doğru olduğu, davacı kadının dosyaya dilekçe sunmaması ve erkeğin başka kadınla yaşamasının dava tarihinden sonra olması nedeniyle erkeğe başka kadın ile yaşadığı kusurunun yüklenmesinin yerinde olmadığı ve davacı erkeğin de kusursuz olduğu gerekçesiyle; istinaf başvurusu gerekçe yönünden kısmen kabul edilerek davacı erkeğin kusursuz olduğunun tespitine hükmedilmişhükmedilmiş ve karar Yargıtay tarafından onanmıştır.

İLGİLİ ;

➡️ Anlaşmalı boşanma protokolünde “Tarafların birbirlerinden başkaca maddi ve manevi tazminat talepleri bulunmamaktadır.” şeklindeki ifade boşanmanın fer’i niteliğindeki alacaklar için geçerli olup sonradan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı talepte bulunulmasına engel midir?Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/8-335E, 2022/850K, 07.06.2022T

➡️ Mal rejiminin tasfiyesinde; tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri dikkate alınır.

➡️ Mal Rejiminin Tasfiyesi ile Katılım ve Değer Artış Payı Davası Dilekçe Örneği

➡️ Mal Ayrılığı Rejimi

➡️ Mal rejiminin tasfiyesinde;tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir.

➡️ Mal Rejimi Dava Dilekçesi Örneği-1-(TMK 219. madde- Kişisel malların gelirleri)

➡️ Mal rejiminin tasfiyesi Davası Dilekçe Örneği 

➡️ Şirket hissesi eşin kişisel malıdır. Kişisel malın yerine geçen değerlerde kişisel maldır.   Kişisel malın geliri ise aksine sözleşme yapılmadığı sürece edinilmiş maldır.

➡️ Evlilik birliği içinde alınmayan ticari işletme, eşin kişisel malıdır. Ticari işletmenin, evlilik tarihinden sonraki geliri ise, edinilmiş maldır.

➡️ Evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadarki eşin şirketteki hissesine düşen geliri edinilmiş mal grubuna dahildir. Hukuk Genel Kurulu         2020/458 E.  ,  2021/889 K….  

➡️ Yasal Mal Rejimi-Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Nedir?

➡️ Eşler anlaşmalı boşanma davasında mal rejiminin tasfiyesi konusunda da anlaşma yapabilirler mi?

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         

2022/10354 E.  ,  2023/826 K.

“İçtihat Metni”




İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi


Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile hükmün gerekçesinin düzeltilmesine, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; kadının ortak haneyi 2014 yılında sebepsiz olarak terk ettiğini, erkeğin ilk açtığı boşanma davasının açılmamış sayılmasına karar verildiği, erkeğin açtığı ikinci boşanma davasının kesin sürede delillerini bildirmediğinden reddedildiği, kadının açtığı anlaşmalı boşanma davasından feragat etmesi nedeniyle reddedildiği, kadının sinirli, saldırgan ve maddiyatçı olduğu, eşine hakaret edip onu aşağıladığını ve çocukları terk edip gittiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilememiş, 30.06.2021 tarihli tahkikat duruşması davalıya tebliğ edilmiş, davalı 30.06.2021 tarihli duruşmaya katılarak vakıalarını bildirmiş ve delillerini sunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı erkeğin dosya kapsamındaki delillerle davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışını kanıtlayamadığı ve başkası ile birlikte yaşayan erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvurusunda, kadının kusurlarının tanık beyanları ile kanıtlandığını, kadının evi haksız yere terk ettiği ve erkeğe yüklenen kusuru kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık …’ın kadının erkeğe hakaret ettiğine dair beyanının soyut ve zaman olarak belirsiz olması nedeniyle kadına kusur yüklenemeyeceği, davacı erkeğin daha önce açtığı boşanma davasının reddedildiği de dikkate alındığında, davalı kadına kusur yüklenmemesinin doğru olduğu, davacı kadının dosyaya dilekçe sunmaması ve erkeğin başka kadınla yaşamasının dava tarihinden sonra olması nedeniyle erkeğe başka kadın ile yaşadığı kusurunun yüklenmesinin yerinde olmadığı ve davacı erkeğin de kusursuz olduğu gerekçesiyle; istinaf başvurusu gerekçe yönünden kısmen kabul edilerek davacı erkeğin kusursuz olduğunun tespitine hükmedilmiş, sair hususlara ilişkin başvurunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvurusunda, kadının kusurlarının tanık beyanları ile kanıtlandığını ve kadının evi haksız yere terk ettiği belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise davalı kadının davacı erkeğin açtığı boşanma davasının kabulünü gerektirecek bir kusurunun kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir