Çok Okunanlar
Anasayfa » BOŞANMA HUKUKU » Boşanma davasında delil olarak kullanılmak üzere gizlice fotoğraf çekmek suç değildir.

Boşanma davasında delil olarak kullanılmak üzere gizlice fotoğraf çekmek suç değildir.

Boşanma davasında delil olarak kullanılmak üzere gizlice fotoğraf çekmek suç değildir.

  • ÖZET:
  • Sanığın, katılanın başka erkeklerle birlikte yürürken fotoğraflarını çekme eyleminin TCK’nın 134/1-2. cümlesinde düzenlenen özel hayata ait görüntüleri kaydetme suçunu oluşturduğu, ancak; bahse konu fotoğrafların sanığın oğlu ile katılan arasında görülen boşanma dosyasına delil olarak sunulması eyleminde, sanığın, oğlu ile gelini arasında görülen boşanma davasındaki katılanın oğluna karşı sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediği iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan beraatine karar verilmesi gerekir.

Karar İçeriği

Yargıtay 12. Ceza Dairesi         

2015/81 E.  ,  2015/7817 K.

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel Hayatın Gizliliği İhlal
Hüküm : TCK’nın 123/1, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılanın kaynanası olduğu ve katılan tarafından sanığın oğlu … karşı açılan boşanma davası nedeniyle katılanın ve sanığın oğlunun ayrı yaşadıkları, sanığın, oğlundan ayrı yaşayan katılanın yanında küçük oğlu olduğu halde başka erkeklerle birlikte yolda yürürken fotoğrafını çekmesi şeklinde gerçekleşen olayda,
Sanığın, katılanın başka erkeklerle birlikte yürürken fotoğraflarını çekme eyleminin TCK’nın 134/1-2. cümlesinde düzenlenen özel hayata ait görüntüleri kaydetme suçunu oluşturduğu, ancak; bahse konu fotoğrafların sanığın oğlu ile katılan arasında görülen boşanma dosyasına delil olarak sunulması eyleminde, sanığın, oğlu ile gelini arasında görülen boşanma davasındaki katılanın oğluna karşı sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediği iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken, kişilerin huzur ve sükunu bozma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir