Gündem
Anasayfa » AVUKAT » İstifa Nedir?

İstifa Nedir?

“İstifa; yenilik doğurucu, kişiliğe bağlı bir hak ve TEK TARAFLI bir İRADE beyanıdır. Beyanın ulaşması ile sonuç doğurur, istifanın kabulüne gerek yoktur”

Kısaca istifa için kabul değil, “irade” gerekir.

  • Vekillikten İstifa
  • 6100 Sayılı HMK’nın 82. maddesinde;
  • “(1)İstifa eden vekilin vekâlet görevi, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam eder.
  • (2) Vekilin istifa etmiş olması hâlinde, vekâlet veren davayı takip etmez ve başka bir vekil de görevlendirmez ise tarafın yokluğu hâlinde uygulanacak hükümlere göre işlem yapılır.
  • (3) Yukarıdaki fıkralarda yer alan hususlar, istifa eden vekilin istifa dilekçesi ile birlikte vekâlet verene ihtaren bildirilir.” hükümleri düzenlenmiştir.
  • Vekilin, vekaletten istifa etmesi ile davadaki vekalet görevi son bulur. Ancak söz konusu madde uyarınca, vekilin vekalet görevi,  istifanın  müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam eder ve istifanın  mahkemeye bildirilmesinden önce vekile karşı yapılan tebliğler geçerli olup, istifanın tebliğinden itibaren iki hafta süreyle vekalet devam ettiğinden vekilin özellikle süreye bağlı işlemleri yapma zorunluluğu bulunmaktadır.

  • İşçinin İstifası
  • Bunun dışında işçinin istifası kanunda özel olarak düzenlenmemiştir.
  • İşçinin haklı bir sebebe dayanmadan ve bildirim süresi tanımaksızın iş sözleşmesini feshetmesi “istifa” olarak değerlendirilmelidir.
  • İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. 
  • İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde, kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.
  • İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur.
  • İşverenin tazminatların derhal ödeneceği sözünü vermek ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
  • İşverenin baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine değer verilemez.
  •  Yargıtay 9. Dairesince bu gibi hallerde feshin işverence gerçekleştirildiği, bununla birlikte işveren feshinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmektedir (Yargıtay 9.HD. 3.7.2007 gün 2007/14407 E, 2007/21552 K.).
  • İstifa iradesinin bulunmadığına yönelik olarak irade fesadı iddiası tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir