TBMM Adalet Komisyonunda, 5’inci Yargı Paketi’ni içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi kabul edildi.
Yargı Reformu Strateji Belgesi olan yargı paketlerinin 4’ü daha önce yasalaştırılan ve “5’inci Yargı Paketi”ni içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile 8 ayrı kanunda değişiklik yapılacak.
İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan değişiklikle elektronik satış uygulaması düzenlenecek, borçlu ve alacaklı arasındaki hassas menfaat dengesinin korunması, sürecin daha hızlı ve daha sağlıklı yürütülmesi hedeflenerek yapılan bu düzenleme ile mezat salonlarındaki satışlar ve yaşanan aksaklıklar ortadan kaldırılması ve tüm süreci elektronik ortamda gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
Yapılan açıklamada Çocuk Koruma Kanunu’nda da değişikliğe gidilecek, kırılgan kesimlerin korunması ve toplumsal refahın güçlendirilmesinin, İnsan Hakları Eylem Planı’nın amaçlarından olduğunu, bu kapsamda “çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerinin desteklenmesi” bağlamında hazırlanan değişiklerle çocuk teslimiyle ilgili sorunlara çözüm bulunmasının hedeflendiği vurgulandı.
Düzenlemeyle, iş yoğunluğunun veya icra dairesi sayısının fazla olduğu illerde “icra daireleri başkanlığı”nın oluşturulacak, icra dairelerinin gözetim ve denetimini yapmak amacıyla iş yoğunluğunun veya daire sayısının fazla olduğu illerde Adalet Bakanlığı tarafından bir veya birden fazla icra daireleri başkanlığı kurulabilecek.
İhale uygulamasında yaşanan ve özellikle takibin tarafları ile ihale alıcısını zarara uğratan birtakım sorunlara çözüm bulmak amacıyla ihalenin feshini talep etmeye ilişkin usul ve esasların da yeniden belirlenecek.
Teklifle yapılan diğer önemli bir değişiklik ise çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin düzenleme.
Hukuk sisteminde çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilam ve tedbir kararlarının, yükümlüsü tarafından rızaen yerine getirilmediği takdirde İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili maddelerine göre icra dairesi tarafından yerine getirilmekte olup, bu usulün, çocuğun üstün yararına hizmet etmekte yetersiz kalmakta, bir taraftan şikayetlere ve eşler arasında yeni ihtilaflara neden olurken diğer taraftan “hak sahibini mali külfet altında bıraktığı” eleştirilerine neden olmaktaydi “Bu nedenlerle 1932’den beri icra dairelerince uygulanan bu usul icra sistemi dışına çıkarılacak. Teklifle, çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin işlemlerin, Adalet Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince ve taraflara mali bir külfet yüklenmeksizin yerine getirilmesi usulü kabul edilecek.”
Teklifte, ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin usul ve esaslar, mahkemeler ile adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerinin görev ve yetkileri, tarafların hak ve yükümlülükleri, teslime ilişkin emre muhalefet nedeniyle disiplin hapsine ve diğer hususlara yönelik hükümlerin de düzenlendiği, böylece ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesi sürecinde yaşanan olumsuzlukların giderilmesinin hedeflendiği belirtilmektedir.
Uygulamada teslim yükümlüsünün çocuk teslimine ilişkin ilam veya tedbir kararının gereğini rızaen yerine getirmemek suretiyle velayet hakkını kötüye kullandığının da müşahede edilmekte olup, bu hakkın kötüye kullanılmasının önlenmesi amacıyla Türk Medeni Kanunu’nda değişiklik yapılacağını bildirildi.
İşlemlerin; çocuğun üstün yararı gözetilerek psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber öğretmen gibi uzmanlar veya öğretmenler marifetiyle gerçekleştirilecek. “Tüm işlemler ücretsiz olacak, bu kapsamda harç alınmayacak ve yapılacak tüm masraflar devlet bütçesinden karşılanacak. İşlemler çocuğun örselenmesine neden olmayacak şekilde okul ve kreş gibi sosyal mekanlarda gerçekleştirilecek. Bu kapsamda tüm kamu kaynakları kullanılabilecek.”
İlam veya tedbir kararlarının icra marifetiyle zorla yerine getirilmesi sırasında zaman zaman istenmeyen görüntülerin ortaya çıkmakta, bu durum yazılı ve görsel medya ile sosyal medya platformlarında haber ve kamuoyunda tartışma konusu olarak çocuğun örselenmesine yol açabilmekteydi.
“Bu nedenle düzenlemeyle çocukla kişisel ilişki kurulması işlemlerinde uygulanan zor kullanma usulü kaldırılacak. Çocukla kişisel ilişki kurulması işlemlerinin çocuğun üstün yararını koruyacak şekilde yerine getirilebilmesini sağlamak amacıyla, müdürlüğün önerisi üzerine, aile mahkemesince, çocuk, hak sahibi veya yükümlü hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilebilecek. Yükümlünün teslim emrine ilk aykırı hareketinde müdürlük, yükümlü hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasını aile mahkemesinden resen talep edecek.
‘Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararları’ yükümlü tarafından rızaen yerine getirilmezse çocuk nerede bulunursa bulunsun müdürlük tarafından alınarak hak sahibine teslim edilecek. Bu halde kolluktan yardım istenebilecek ve kolluk birimleri, zor kullanma dahil bu konudaki talepleri derhal yerine getirecek. Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesini engelleyenler, ilgilinin şikayeti üzerine disiplin hapsiyle cezalandırılacak. Disiplin cezasının süresi çocuk teslimine muhalefette 3 aya kadar, kişisel ilişki kurulmasına muhalefette ise 3 günden 10 güne kadar olacak.
“Çocuk teslimi, elden geldiğince düzeltilmeye çalışılan teklif ile Elektronik ortamda satışın öngörülmesi de çok yararlı. Son yıllarda ihalelerde ve satışlardaki gücünü kullanması hemen hemen birçok ihaleye, fesat karışmasına ve ihalelerin, baskıyla değerinden çok düşük fiyatlarla yanlış ellere geçmesine neden oluyordu. Elektronik satış bunu bir ölçüde önleyecektir.”
- Kira sözleşmesi kapsamında verilen depozito bankaya yatırılıp değerlendirilmemişse bile gerekli hesaplamalar yapılarak güncel değeri üzerinden iade edilmelidir.Kira sözleşmesi kapsamında verilen depozito bankaya yatırılıp değerlendirilmemişse bile gerekli hesaplamalar yapılarak güncel değeri üzerinden iade edilmelidir.
- Sözleşmede kiracının yaptırdığı harcamaların talep edilemeyeceğine ilişkin hüküm olsa bile bunun zorunlu ve faydalı masrafları isteyemeyeceği anlamına gelmediği…Sözleşmede kiracının yaptırdığı harcamaların talep edilemeyeceğine ilişkin hüküm olsa bile bunun zorunlu ve faydalı masrafları isteyemeyeceği anlamına gelmediği…
- Her yıl 12 adet senet düzenleneceği ve kira ödemesi esnasında ödeme yapılan ayın senedinin iade edileceği – Teminat Senedi – Senet bedellerinin ödendiğinin kiracı tarafından ispatlanması gerektiği…Her yıl 12 adet senet düzenleneceği ve kira ödemesi esnasında ödeme yapılan ayın senedinin iade edileceği – Teminat Senedi – Senet bedellerinin ödendiğinin kiracı tarafından ispatlanması gerektiği…
- Apartman yönetimi, yasadan ve yönetim planından kaynaklı yetkisince borç ve alacak sözleşmeleri yapabilir.Apartman yönetimi, yasadan ve yönetim planından kaynaklı yetkisince borç ve alacak sözleşmeleri yapabilir.
- Kişisel ilişki düzenlemesinde, velayeti babaya bırakılan çocuğun beyanına itibar edilmeyerek çocuk ile anne arasında yatılı şekilde kişisel ilişki tesis edilmesi isabetli değildir.Kişisel ilişki düzenlemesinde, velayeti babaya bırakılan çocuğun beyanına itibar edilmeyerek çocuk ile anne arasında yatılı şekilde kişisel ilişki tesis edilmesi isabetli değildir.
- Avukatın belli bir sonucu taahhüdü mümkün değilse de tarafların serbest iradeleri ile başarıya göre ücret belirlenebilir. Başka bir ifade ile taraflar davanın kazanılması hâlinde bir ücret aksi hâlde başka bir ücret öngörebilirler.Avukatın belli bir sonucu taahhüdü mümkün değilse de tarafların serbest iradeleri ile başarıya göre ücret belirlenebilir. Başka bir ifade ile taraflar davanın kazanılması hâlinde bir ücret aksi hâlde başka bir ücret öngörebilirler.
- Muris Muvazaası – Tapu İptal ve Tescil DavasıMuris Muvazaası – Tapu İptal ve Tescil Davası
- Mirasçıların, borca itirazlarında, mirasın reddi için sulh hukuk mahkemesine başvurduklarını belirtmesi – İtirazın iptali davası – Yargılama giderleriMirasçıların, borca itirazlarında, mirasın reddi için sulh hukuk mahkemesine başvurduklarını belirtmesi – İtirazın iptali davası – Yargılama giderleri
- Anayasa Mahkemesi;Devam eden ceza yargılaması sebebiyle avukatlık yapması engellenen bir çok başvurucunun dosyasını birleştirdiği yargılamada “özel hayata saygı hakkı”nın ihlal edildiğine karar vermiştir.Anayasa Mahkemesi;Devam eden ceza yargılaması sebebiyle avukatlık yapması engellenen bir çok başvurucunun dosyasını birleştirdiği yargılamada “özel hayata saygı hakkı”nın ihlal edildiğine karar vermiştir.
- Gerekçeli kararın sanık müdafiinin daimi işçisine tebliğ edildiği ancak tebliğin muhatap yerine neden çalışanına yapıldığının tebligat parçasına yazılmadığı olayda tebligat usulsüzdür, öğrenme ile yapılan temyiz geçerlidir.Gerekçeli kararın sanık müdafiinin daimi işçisine tebliğ edildiği ancak tebliğin muhatap yerine neden çalışanına yapıldığının tebligat parçasına yazılmadığı olayda tebligat usulsüzdür, öğrenme ile yapılan temyiz geçerlidir.
- İstinaf dilekçesinde ileri sürülmeyen bir konu, temyiz dilekçesinde de ileri sürülemez.İstinaf dilekçesinde ileri sürülmeyen bir konu, temyiz dilekçesinde de ileri sürülemez.
- İhtiyaç nedeniyle kiralananın tahliyesi istemiyle açılan tahliye davalarında
dava açma süresi içinde arabuluculuğa
gidilmesi zorunlu olmayıp dava açma süresinden önce de arabuculuğa gidilebilir.İhtiyaç nedeniyle kiralananın tahliyesi istemiyle açılan tahliye davalarında dava açma süresi içinde arabuluculuğa gidilmesi zorunlu olmayıp dava açma süresinden önce de arabuculuğa gidilebilir. - 5275 sayılı İnfaz Kanununun Geçici 10. maddesinin 6. fıkrasında yer alan; “31.07.2023 tarihi itibariyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden” ibaresinin Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırı olduğundan bahisle yapılan iptal başvurusu, Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmiştir.5275 sayılı İnfaz Kanununun Geçici 10. maddesinin 6. fıkrasında yer alan; “31/07/2023 tarihi itibariyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden” ibaresinin Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırı olduğundan bahisle yapılan iptal başvurusu, Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmiştir.
- İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası 2024İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası 2024
- İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası Açma Süresiİhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası Açma Süresi
- Anayasa Mahkemesi, Türk Medenî Kanununun 166/4 maddesini oy çokluğu ile iptal etti.Anayasa Mahkemesi, Türk Medenî Kanununun 166/4 maddesini oy çokluğu ile iptal etti. İptal kararı 9 ay sonra yürürlüğe girecek.
- Anayasa Mahkemesi, arabuluculuk görüşmesinde toplantıya katılmayan tarafın yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacağını ve bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyeceğini öngören düzenlemeyi iptal etti.Anayasa Mahkemesi arabuluculuk görüşmesinde toplantıya katılmayan tarafın yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacağını ve bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyeceğini öngören düzenlemeyi iptal etti. AYM, E.2023/160, K.2024/77, 14/03/2024, § …) ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Esas Sayısı : 2023/160 Karar Sayısı : 2024/77 Karar Tarihi : 14/3/2024 R.G.Tarih-Sayı [Daha Fazla…]
- EMLAK SİTELERİNDEKİ İLANLAR KİRA BEDELİNİN
TESPİTİNE ESAS ALINIR MI?EMLAK SİTELERİNDEKİ İLANLAR KİRA BEDELİNİN TESPİTİNE ESAS ALINIR MI? - Temyiz süresini avukat kusurlu bir şekilde kaçırmış olsa dahi, sanık durumu sonradan öğrenmişse, yaptığı temyiz başvurusu süresinde yapılmış kabul edilir.Temyiz süresini avukat kusurlu bir şekilde kaçırmış olsa dahi, sanık durumu sonradan öğrenmişse, yaptığı temyiz başvurusu süresinde yapılmış kabul edilir.
- Türkiye Barolar Birliği 2024 Avukat Spor Oyunları Antalya’da BaşladıTürkiye Barolar Birliği 2024 Avukat Spor Oyunları Antalya’da Başladı
+ There are no comments
Add yours