
Ceza davalarında adli tatile rastlayan süreler işlemez ve bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır.
- ➡️ Adli Tatilde Görülen Dava ve İşler-HMH 103. Madde
- ➡️ Anlaşmalı boşanma davası adli tatilde görülebilir mi?
- ➡️ İşverenin açtığı alacak davasının HMK’nun 103. maddesinde sayılan adli tatilde görülecek dava ve işlerden olmadığı…
- ➡️ Adli tatil süresi içerisinde yapılan tebliğ geçerli olup, tebliğin adli tatilde yapılması halinde süreler işlemez ve temyiz süresi adli tatilin bittiği günden itibaren başlar
- ÖZET;
- ➡️ 5271 sayılı CMK’nin 331/4 hükmüne göre adli tatile rastlayan sürelerin işlemeyeceği ve bu sürelerin tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılacağı dikkate alındığında, katılanın 03.09.2019 tarihli dilekçe ile sunduğu temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmelidir.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi
2021/23601 E. , 2021/10596 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Hükümden önce 05.08.2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay’dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’nin 305 ilâ 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında kanun yoluna başvuru süresinin on beş gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması karşısında, sanık …’ın yedi günlük yasal süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu, katılanın yokluğunda verilip usulüne uygun olarak 10.07.2019 tarihinde tebliğ olunan hükmün temyiz süresinin son gününün ise, sürede yanıltıcı ifade nedeniyle, 25.07.2019 tarihine rastladığı, 5271 sayılı CMK’nin 331/4 hükmüne göre adli tatile rastlayan sürelerin işlemeyeceği ve bu sürelerin tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılacağı dikkate alındığında, katılanın 03.09.2019 tarihli dilekçe ile sunduğu temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve sanıkların üzerine atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği, 5.500 TL edimin taksitler halinde ödenmesi konusunda taraflar arasında uzlaşmanın sağlandığı ancak sanıkların uzlaştıkları edimi belirledikleri sürede ifa etmedikleri belirlenerek yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, katılan ve sanıkların temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA, 23.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi