Twitterda yazılan ifadelerde, isim belirtilmemesine rağmen, alıntılanan haberde davacının ad-soyadının baş harfleri yer aldığından, haber ve paylaşımda davacının mesleği tarif edildiğinden, manevi tazminata esas matufiyet şartı gerçekleşmiştir.

8 min read

Twitterda yazılan ifadelerde, isim belirtilmemesine rağmen, alıntılanan haberde davacının ad-soyadının baş harfleri yer aldığından, haber ve paylaşımda davacının mesleği tarif edildiğinden, manevi tazminata esas matufiyet şartı gerçekleşmiştir.

  • ÖZET;
  • Matufiyet kelime anlamı olarak, “yöneliklik, yönelmiş olmaklık” olarak tarif edilmektedir. Özellikle kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemini içeren davalarda söz konusu olan matufiyet şartı, açıkça kanunda yer almamakla birlikte, Yargıtay içtihatlarıyla hukukumuza girmiştir. Matufiyet şartı içtihatlarda adı, sanı, kimliği belli olmasa da ona yöneldiği konusunda kuşku bırakmayacak şekilde ithamlara, yönelimlere yer veren ifadeler olarak kabul edilmektedir.
  • Matufiyet yargısal kararlarda yayın ile şeref ve haysiyetine veya özel yaşamına dolayısıyla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia eden yönünden varlığı aranan önemli bir koşul olarak tarif edilmiş, matufiyetin varlığını kabul için o yayında veya konuşmada, ya kişinin adından açıkça söz edilmesi ya da konumunun, sıfatının gösterilmesi veya bunlardan söz edilmese dahi yayın içeriğinden bu kişinin amaçlandığı, sözlerin ona yönelik olduğunun anlaşılması veya anlaşılabilir olması şartları aranmıştır.
  • Hukuka aykırı eylemde bulunan kişi mağdurun ismini açıkça belirtmemiş veya isnat ettiği fiili üstü kapalı bir biçimde geçiştirmişse, isnadın mahiyetinde ve mağdurun şahsına matufiyetinde tereddüt edilmeyecek derecede karineler varsa, hem isim zikredilmiş, hem de hakaret vaki olmuş sayılır (Hukuk Genel Kurulu 16/09/2015 gün ve 2014/4-85 E 2015/1774 K- 07/07/2010 gün ve 2010/4-377 E 2010/365 K)
  • Bu ilke ve açıklamalar kapsamında; davalının sosyal paylaşım ağı Twitter hesabı üzerinden yazdığı ifadelerde, davacının ismini belirtmemiş olmasına rağmen, alıntı yaptığı haberin içeriğinde davacının isim ve soyisminin başharflerinin yer alması, hem alıntılanan haberde hem de paylaşımda davacının mesleğinin tarif edilmesi gözetildiğinde isnatların mahiyetinden davacıyı kastettiği anlaşıldığından somut olayda matufiyet şartı gerçekleşmiştir.
  • O halde, internet yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin davada matufiyet unsuru gerçekleştiğinden, davalının Twitter paylaşımı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

İLGİLİ:

➡️ Hakaret Nedeniyle Manevi Tazminat Davası Dilekçe Örneği

➡️ Manevi tazminat miktarının belirlenmesi usulü;

➡️ Manevi Tazminat Talebinin Artırılması-Manevi Tazminatın Bölünmezliği İlkesi

➡️ Manevi tazminata ilişkin mahkeme ilamının icraya konulması için kesinleşmesine gerek yoktur.

➡️ Haksız Haciz- Manevi Tazminat

➡️ Düğün organizasyonu yapılması konusunda firma ile anlaşmaya varılmasına rağmen firma yetkililerince düğünden bir gün önce organizasyonun yapılamayacağının bildirilmesi manevi tazminatı gerektirir.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi         

2019/654 E.  ,  2021/412 K.

“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 10/11/2017 gününde verilen dilekçe ile internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/04/2018 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 20/12/2018 günlü Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararının Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine, bölge adliye mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; İttifak … Konyaspor Kulübü’nde profesyonel futbolcu olduğunu; asıl mesleği gazetecilik olan, çeşitli spor programlarında yorumculuk yapan davalının, 01/11/2017 tarihinde, “selmanakyüz” isimli twitter hesabında; davacı hakkında bir başka internet sitesinde davacının ve eşinin yüzünün buzlanarak yer aldığı bir fotoğrafı içeren ve“ünlü futbolcu A.T. 2015’te evlendiği eşine, ‘kendimi erkek gibi hissetmiyorum’ dedi” açıklamasıyla sunulan haberi alıntılayarak “kendisini erkek gibi hissetmeyen futbolcunun erkekler futbol liginde oynaması kurallara aykırı olmaz mı?” şeklinde tweet attığını, davalının attığı tweette alıntılanan haberin davacı ve eşi arasında gizlilik kararı ile yürütülen boşanma dosyası hakkında asılsız ithamlar içerdiğini, davalının da bu iddiaların yayılmasına aracılık ettiğini, tarafların Konya’da yaşadığını, davalının futbol camiasında bilinen, takip edilen bir kişi olduğunu, söz konusu tweette bahsedilen kişinin davacı olduğunun anlaşıldığını, davacının kişilik haklarının zedelediğini, eleştiri sınırlarının aşıldığını belirterek oluşan manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, paylaşım yaptığı haberin Sabah, Vatan, Takvim, Fotomaç gibi gazetelerde yayınlandığını, haberlerde futbolcunun isminin verilmediğini, bazılarında isminin baş harflerinin yazılı olduğunu, kendisinin söz konusu futbolcunun davacı olduğunu bilmeden paylaşımda bulunduğunu ve sonrasında paylaşımını kaldırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalının yaptığı paylaşımda davacının isminin ve sıfatının belirtilmediği, ortalama bir kişinin davalının sözlerinin muhatabının davacı olduğunu anlayamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; davalının dava konusu paylaşımı yayınladığı an itibariyle bahsi geçen futbolcunun davacı olduğunun anlaşılabilir nitelikte olmadığı, paylaşımın davacıya yönelik olarak anlaşılmasını gerektirecek adı, sanı, kimliğinin yer almadığı, ifadenin okunmasında kuşku bırakmayacak şekilde davacının itham edildiğinin anlaşılamadığı ayrıca davalının bu futbolcunun davacı olduğunu bilerek söz konusu paylaşımı yaptığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Matufiyet kelime anlamı olarak, “yöneliklik, yönelmiş olmaklık” olarak tarif edilmektedir. Özellikle kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemini içeren davalarda söz konusu olan matufiyet şartı, açıkça kanunda yer almamakla birlikte, Yargıtay içtihatlarıyla hukukumuza girmiştir. Matufiyet şartı içtihatlarda adı, sanı, kimliği belli olmasa da ona yöneldiği konusunda kuşku bırakmayacak şekilde ithamlara, yönelimlere yer veren ifadeler olarak kabul edilmektedir.
Matufiyet yargısal kararlarda yayın ile şeref ve haysiyetine veya özel yaşamına dolayısıyla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia eden yönünden varlığı aranan önemli bir koşul olarak tarif edilmiş, matufiyetin varlığını kabul için o yayında veya konuşmada, ya kişinin adından açıkça söz edilmesi ya da konumunun, sıfatının gösterilmesi veya bunlardan söz edilmese dahi yayın içeriğinden bu kişinin amaçlandığı, sözlerin ona yönelik olduğunun anlaşılması veya anlaşılabilir olması şartları aranmıştır.
Hukuka aykırı eylemde bulunan kişi mağdurun ismini açıkça belirtmemiş veya isnat ettiği fiili üstü kapalı bir biçimde geçiştirmişse, isnadın mahiyetinde ve mağdurun şahsına matufiyetinde tereddüt edilmeyecek derecede karineler varsa, hem isim zikredilmiş, hem de hakaret vaki olmuş sayılır (Hukuk Genel Kurulu 16/09/2015 gün ve 2014/4-85 E 2015/1774 K- 07/07/2010 gün ve 2010/4-377 E 2010/365 K)
Bu ilke ve açıklamalar kapsamında; davalının sosyal paylaşım ağı Twitter hesabı üzerinden yazdığı ifadelerde, davacının ismini belirtmemiş olmasına rağmen, alıntı yaptığı haberin içeriğinde davacının isim ve soyisminin başharflerinin yer alması, hem alıntılanan haberde hem de paylaşımda davacının mesleğinin tarif edilmesi gözetildiğinde isnatların mahiyetinden davacıyı kastettiği anlaşıldığından somut olayda matufiyet şartı gerçekleşmiştir.
O halde, internet yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin davada matufiyet unsuru gerçekleştiğinden, davalının Twitter paylaşımı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi

Editör http://sanalhukuk.org

Güncel ve Güvenilir Hukuki Bilgi

Daha Fazla

+ There are no comments

Add yours