Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, kesinleşen hüküm niteliğinde olmaması nedeniyle yargılamanın yenilenmesine konu olamaz.

hukuk
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması – Yargılamanın Yenilenmesi

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, kesinleşen hüküm niteliğinde olmaması nedeniyle yargılamanın yenilenmesine konu olamaz.

  • ÖZET:
  • 5271 sayılı Kanun’un 311. maddesinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi olağanüstü kanun yoluna başvurulabilmesi için, davanın kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış olması şarttır.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları mahkumiyet kararı olmadığı gibi, davayı esastan sonuçlandıran bir hüküm de değildir. Bu karar “koşullu bir düşme kararı” niteliğinde olup, 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 10 ve 11. fıkraları uyarınca, denetim süresi içinde kasten … bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, kamu davası aynı Yasanın 223 üncü maddesi uyarınca düşürülecek, aksi halde ise açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanacaktır.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşen hüküm niteliğinde olmaması nedeniyle yargılamanın yenilenmesine konu olamayacağı anlaşıldığından, merciin itirazın reddi kararınında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi         

2022/6089 E.  ,  2023/688 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi


Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.07.2016 tarihli iddianamesiyle hükümlü hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanun’un (6136 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle davası açılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda Polatlı 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 24.11.2016 tarihli ve 2016/723 Esas, 2016/1224 Karar sayılı kararıyla verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, hükümlü tarafından yapılan itirazın reddi sonucu kesinleşmiştir.
Hükümlü müdafiinin 18.02.2020 havale tarihli dilekçesi ile … delil ortaya çıktığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, talebin aynı mahkeme tarafından reddedilmesi üzerine, bu karara itiraz edildiği, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesince 27.05.2020 tarihli ve 2020/464 değişik iş sayılı karar ile itirazın reddedilmesi üzerine de merci kararına yönelik olarak kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 29.09.2022 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.11.2022 tarihli ve KYB- 2022/126417 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.11.2022 tarihli ve KYB- 2022/126417 sayılı kanun yararına bozma isteminin; “… dosya içinde yer … anılan Başsavcılık tarafından düzenlenen 05/02/2020 tarihli tutanaktan; Adli Emanet Memurluğu odasında söz konusu tabancanın emanet veya soruşturma numarasının tespiti için karton ve defterlerin kontrol edildiği, suça konu tabancanın 2010/155 emanet sırasında kayıtlı olduğu,2014-2015 devir beyanına göre depoda fiziki olarak bulunmayan emanet eşya listesine dair tutulan denetim tutanağında da söz konusu 2010/155 emanet sırasında kayıtlı tabancanın bu listede mevcut olduğunun görüldüğü, bu emanetin Polatlı Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/468 esas 2013/596 sayılı kararı ile müsaderesine karar verildiğinin tespit edildiği görüldüğünden hükümlünün yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1.5271 sayılı Kanun’un 311 … maddesinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi olağanüstü kanun yoluna başvurulabilmesi için, davanın kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış olması şarttır.
2.Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları mahkumiyet kararı olmadığı gibi, davayı esastan sonuçlandıran bir hüküm de değildir. Bu karar “koşullu bir düşme kararı” niteliğinde olup, 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin 10 ve 11 … fıkraları uyarınca, denetim süresi içinde kasten … bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, kamu davası aynı Yasanın 223 üncü maddesi uyarınca düşürülecek, aksi halde ise açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanacaktır.
3.Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşen hüküm niteliğinde olmaması nedeniyle yargılamanın yenilenmesine konu olamayacağı anlaşıldığından, merciin itirazın reddi kararınında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,






Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.02.2023 tarihinde karar verildi.

Önceki KararSonraki Karar 

2022 © Yargıtay Bilgi İşlem Müdürlüğü

Emsal Karar AramaDanıştay Karar Arama

Google Translate

Original text

Contribute a better translation


Editör http://sanalhukuk.org

Güncel ve Güvenilir Hukuki Bilgi

Daha Fazla

+ There are no comments

Add yours