Anlaşmalı boşanma davası hariç olmak üzere boşanma davalarından feragat edilmesi durumunda, feragat tarihinden önceki olaylar affedilmiş sayılır.

5 min read

Anlaşmalı Boşanma Davası – Feragat – Af

Anlaşmalı boşanma davası hariç olmak üzere’ boşanma davalarından feragat edilmesi durumunda, feragat tarihinden(karar veya kesinleşme değil) önceki olaylar affedilmiş sayılır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
2018/4984 E.,2019/5561 K.

  • ÖZET :
  • Davacı-karşı davalı erkek davasından feragat ettiğine göre kadının kusurlu davranışlarını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerekmektedir. Affedilen veya hoşgörülen olaylar davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenemez. Gerçekleşen bu durum karşısında, davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir.

İLGİLİ;

➡️ Anlaşmalı boşanma davasından feragat, dava tarihinden önceki olayların affedildiği anlamına gelir mi?

➡️ Feragat edilen dava münhasıran TMK’nın 166/3. maddesine dayalı olarak açılmışsa, anlaşmalı boşanma davasından feragat, dava tarihinden önceki olayların affedildiği sonucunu doğurmaz.

➡️ O halde, taraflardan biri feragatle sonuçlanan anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanarak herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak boşanma davası açabilir. Açılan davada anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıaların da kusur belirlemesinde dikkate alınması gerekir.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi     2020/548 E.  ,  2020/1743 K.

➡️ Anlaşmalı boşanma protokolünde “Tarafların birbirlerinden başkaca maddi ve manevi tazminat talepleri bulunmamaktadır.” şeklindeki ifade boşanmanın fer’i niteliğindeki alacaklar için geçerli olup sonradan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı talepte bulunulmasına engel midir? Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/8-335E, 2022/850K, 07.06.2022T.

➡️ Anlaşmalı Boşanma Davası Dilekçe Örneği

➡️ Anlaşmalı Boşanma Protokol Örneği

➡️ Boşanma protokolünde kararlaştırılan iştirak nafakasının her yıl %20 oranında artırılmasına ilişkin maddeye rağmen nafaka artış oranı mahkemece değiştirilebilir mi?

➡️ Anlaşmalı boşanma davasından feragat, dava tarihinden önceki olayların affedildiği sonucunu doğurmaz.

➡️ Anlaşmalı boşanma davasında müşterek çocuk için nafaka istenmemiş olması daha sonra iştirak nafakası talep etmeye engel teşkil eder mi?

➡️ Taraf vekillerince imzalanmış anlaşma protokolü esas alınarak taraflar dinlenmeden anlaşmalı boşanma kararı verilmesi bozma sebebidir.

➡️ Anlaşmalı boşanma protokolünde, tarafların her ne suretle olursa olsun nafaka talebinde bulunamayacaklarının kararlaştırılması –  Daha sonra iştirak nafakası talep etmeye engel teşkil etmeyeceği…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         

2018/4984 E.  ,  2019/5561 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
DAVACI-DAVALI : …
DAVALI-DAVACI : …
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalar, taraflarca karşılıklı açılan Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davaları olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı-karşı davalı erkeğin açtığı davanın feragat nedeniyle reddine, davalı-karşı davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve davalı-karşı davacı kadın lehine 40.000 TL maddi tazminata, kadının manevi tazminat talebinin, erkeğin ise maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmü davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve kendi maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin ilk derece mahkemesi kararının 3 nolu bendinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Somut olayda davacı-karşı davalı erkek davasından feragat ettiğine göre kadının kusurlu davranışlarını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerekmektedir. Affedilen veya hoşgörülen olaylar davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenemez. Gerçekleşen bu durum karşısında, davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamıştır.
2- Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmış olup, Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. Bu duruma göre davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu ilk derece mahkemesi kararından kadının maddi tazminat talebine ilişkin hükmün kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.05.2019 (Salı)

Editör http://sanalhukuk.org

Güncel ve Güvenilir Hukuki Bilgi

Daha Fazla

+ There are no comments

Add yours